İki takım arasındaki belirgin kapasite farkı sonuca yansıyınca Ülker, İTÜ karşısında umduğundan da kolay bir galibiyet aldı. Ülker pota altı zaten ağır basıyordu, bir de bordo-beyazlıların vasat savunması karşısında rahat top çevirip isabetli atışlar bulunca, yakaladıkları yüksek skorun etkisiyle farka gittiler. Serkan'ın skorer oyunu ve Ersan'ın her geçen gün düzelmesi sevindirici. Efes, Erdemir'i kendi evinde devirirken Nikoliç 25 sayıyla çok başarılı oldu. Karadeniz ekibi ise Mark Dickel'in önderliğinde Efes'e karşı oldukça iyi mücadele ettiler. Darüşşafaka maçları teknik yönetimin bir takımı nasıl değiştirebileceğine dair örnek olmaya devam ediyor. Beşiktaş'ta El Amin topla o kadar fazla oynuyor ki, her şey ona endeksli hale geliyor. Darüşşafaka savunması onu durdurarak Beşiktaş'ı durduracağını iyi analiz etmişti, başarılı olunca fark oluştu. Yeşil-siyahlılar çok iyi oynadılar; şampiyonluk adayı Beşiktaş'ı farklı yenerek ligde iddialı olduklarını vurgulamaya başladılar. Ukrayna takımı Azovmash'a kendi evinde iki kere yenilerek FIBA Avrupa Ligi'ne veda eden Tuborg, F.Bahçe karşısında beklenmedik bir direnç gösterdi. Müthiş bir mücadeleye sahne olan karşılaşmanın ilk yarısını Asım'ı pota altında iyi kullanarak önde bitiren İzmir ekibi, ikinci yarıda Harvey'i pota altında durduramayınca avantajını kaybetti. Sarı-lacivertlilerin vasat dış savunması karşısında 27 sayı üreten Hakan'ın sürüklediği ev sahibi ekip bundan sonrası çok büyük çekişme içinde geçen maçı son 16 saniyede kazanmayı başardı ki, bunda F.Bahçe'nin son hücumunda elindeki topu kaybetmesinin de payı oldu. Sarı-lacivertlilerin giderek yükselen rekabet ortamında hedeflerine ulaşabilmeleri için dış şuta dayalı oyun tarzlarını çeşitlendirmeleri ve savunmayı da etkili bir silah haline getirmeleri gerekiyor. Felton'un (ikinci periyodda 14, toplamda 29 sayı) çabası başta olmak üzere kazanmak için elinden geleni yapan Büyük Kolej'i yenerek arka arkaya beşinci maçını kazanan Telekom galibiyet serisini sürdürdü. Pota altından kolay sayılar üreterek maça başlayan, sonra da açılarak yüksek bir dış şut yüzdesine ulaşan Ankara ekibi ilk 6 sıraya doğru tırmanıyor. Tekel'in oyuna kötü başlayıp hem savunma yapamaması, hem de hücumda sayı üretememesi çıkışa geçen Banvit'in başlangıçta işini kolaylaştırdı. İlk yarıyı farklı önde kapattılar, ancak ikinci yarıda performanslarını kaybettiler. Ufuk Kaçar'ın son periyoddaki çabası Tekel için ateşleyici oldu. Banvit'in böylesine üstünlük sağladığı bir maçı rehavete kapılıp kaybetmesi, Tekel için başarı olduğu kadar her puanın altın değerinde olduğu bir ortamda Bandırma ekibi açısından önemli bir hata idi. Karşıyaka'ya uzatmada kaybeden G.Saray düşme hattından yine uzaklaşamadı. Maçın son saniyelerinde 68-68 berabere iken ve maçı kazanacakken topu kaybedip, uzatma dakikalarında yine 76-76 eşitlik varken, son saniyede Holman'ı pota altında durduramayınca çok değerli iki puanı rakiplerine kaptırdılar. Böylesine başabaş geçen mücadelede aldıkları teknik fauller G.Saray'ın sezon başından beri yaşadığı idari sıkıntıların getirdiği gerilimin tezahürüydü belki, ancak sonucu etkiledi.