Dört dörtlük organizasyon

Amerika'yı yenmek için ikinci şansımızdı. Hızlı hücumlarına karşı bu sefer daha hazırlıklıydık. Özellikle ilk yarıda daha iyi geri koştuk, kendi potamızda baskete dönüşen top kaybı yapmamak için daha dikkatliydik. En önemlisi bu sefer biz de onlara fast break atıyorduk. İlk yarıda savunma direncimiz çok iyiydi, hava toplarında verdiğimiz mücadele de öyle. Sahada üstün olan taraf bizdik, hem de bunu yine alan savunması kolaycılığına kaçmadan yapıyorduk. Meydan okumanın büyüğü ise yine neredeyse bütün oyuncularımıza şans tanımamızdı; bunu yaparken en gençlerimiz dahil herkese müthiş bir kendine güven aşıladık. Geleceğe yatırım yaptık. Bazı atış tercihlerini iyi yapmamamız; cesur olmak ile, böyle bir maçı kazanma yolunda her topun ne kadar değerli olduğunu bilmenin ayrı şeyler olduğunu düşündürdü. İyi seçilmemiş bazı dış pozisyonları daha iyi değerlendirebilirdik. İçeriyi biraz daha zorlayabilir, ya da neredeyse bir maçlık skoru (14 sayı) ilk çeyreğe sığdıran İbo'ya uygun atış hazırlayabilirdik. İkinci yarı ilerledikçe performansımız düştü. Bazı oyuncularımızın yorulmasından olacak, birkaç kolay atışı kaçırdık ve üstünlüğümüzü sürdüremedik. Oyunun son bölümünde artan seyirci desteği de sonucu değiştirmedi. Her iki maç öncesindeki seremonide seyircilerimiz Amerikan takımını ayakta alkışladılar, dünkü maçın sonrasında ise millilerimiz onlarla birlikte sahanın ortasına gelip onları olimpiyatlara içtenlikle uğurladılar. Türk basketbol tarihinde kendisine önemli bir yer edinecek organizasyon bütün boyutlarıyla dört dörtlüktü. Ülkemiz adına üretilen katma değerin anlaşılabilmesi için bir tek istatistik vermek istiyorum; ABD'de ABC Televizyonu'nda 2.2 raiting alınması, yaklaşık 2.3 milyon ailenin maçı izlediğini gösteriyordu ki, buna maçı yine ABD'de naklen yayınlayan kablo kanalı ESPN dahil değildi. İki maçtan birini olsun kazanabilseydik müthiş olurdu, bunu başaramadık. Yine de çizgimiz iyimser olmayı gerektiriyor. Önümüzdeki Almanya kampı ve sonrasında Bamberg'de katılacağımız SuperCup ile ay sonunda İstanbul'da oynanacak Efes Pilsen World Cup ile Eylül'deki elemelere yönelik hazırlığımızı sürdüreceğiz.