Efes avantaj sağladı

A -
A +

Her iki takımın da farklı pozisyonlarda sahaya sürebileceği şütörleri, savunmacıları vb. etkili kozları vardı, ama Efes - Beşiktaş final serisinin sonucunu etkileyecek iki önemli kapışma platformu vardı. Bunlar oyun kurucu pozisyonunda El-Amin - Solomon eşleşmesinde kimin daha ağır basacağı ile hem içeriden hem dışarıdan etkili olabilen Varda-Ellis ikilisinin ligin en geniş pivot kadrosuna sahip Efesli uzunlara karşı ne ölçüde etkili olacakları idi. Pota altında Kaya oyuna öyle bir başlangıç yaptı ki, ilk birkaç dakikanın sonunda durum Efes 10 (Kaya 8) - Beşiktaş 3 idi; aldığı hava toplarıyla yaptığı bloklar da cabası. Bu dönemde Beşiktaş savunması yeterince etkili değildi. Oysa Efes kendi potası altında çok iyi savunma yapıp siyah beyazlıların alışık oldukları sayı yollarını tıkamaktaydı. Bireysel çabalara yaslanmak durumunda kalan Beşiktaş, bu dönemde skor sıkıntısı çekti. İlk 10 dakikada sadece 13 sayı üretebildiler. Efes'in oyunda sağladığı üstünlük bu şekilde sürerken pota altında sıkıntı çeken Beşiktaş'ın uzunlarından birini oyundan alıp tek pivotlu sete dönmesi kritik bir hamleydi. Ancak savunmalarını da toparlayıp Efes'in skor sıkıntısına düşmesinden de faydalanarak bu kritik hamle ile arayı kapatıp öne geçmeyi başardılar. (31-32). Çok mücadeleli geçen ilk yarıda Efes daha fazla koşan, Beşiktaş ise tempoyu frenleyen taraf oldular. Siyah beyazlıların neredeyse hiç hızlı hücum üretmediği ilk 20 dakika boyunca sahada sadece bir tek üçlük basket üretilebilmesi de ilginç bir noktaydı (Efes 1/6, Beşiktaş 0/5.) İkinci yarıyı uzun süre Beşiktaş önde götürdü. Siyah - beyazlıların hava toplarında yakaladıkları üstünlük kaybettikleri toplam 17 top ile eridi. Önemli istatistiklerden biri belki de bu idi, çünkü Efes'in kendilerinden kaptığı 13 topa Beşiktaş ancak 4 top kapma ile karşılık verebilmişti. Öte yandan makine düzeni içinde oynamalarına alışık olduğumuz Efes'in giderek direncini arttıran Beşiktaş savunması karşısında düzeni sağlamakta zorlanması (40 dakikada sadece 7 assist yapabildiler) siyah beyazlıları yakalamalarını önledi. Ta ki son birkaç dakikaya kadar... Son iki dakikaya girilirken 67-64 önde olan Efes kalan kısacık süre için iki önemli avantajı vardı: Maç sonlarındaki kör virajlara alışık olmaları ve Beşiktaş'ın en önemli silahı Varda'nın 5. faulunu aldıktan sonra - saha kenarındaki reklamları da parçalayarak - oyundan çıkmış olması. Beşiktaş oyunu yine de bırakmadı ama Efes yakaladığı avantajı kaçırmayarak çok önemli bir galibiyet aldı. Beşiktaş'ın final tecrübesi olmayan - hatta birinci lig tecrübesi de son haftalardaki birkaç maçla sınırlı olan - coachu Burak Bıyıktay, çok daha tecrübeli Oktay Mahmuti karşısında son derece başarılı olunca ortaya çok çekişmeli bir karşılaşma çıktı. Sahadaki mücadele son ana kadar sürdü, çünkü hangi taraf kazanırsa kazansın serinin sonucuna etki edebilecek önemde bir maçtı. Beşiktaş kazansaydı kendi sahasında oynayacağı iki maç öncesinde durumu 1-1 ile eşitlemiş olacak ve avantaj sağlayacaktı. Kazananın Efes olması bu sefer lacivert - beyazlıları 2-0 avantajlı konuma getirdi ki, bundan sonra şampiyonluğu kaybetmeleri için arka arkaya üç kere yenilmeleri gerekiyor. Bu durum Beşiktaş'ın üzerinde hatırı sayılır bir baskı oluşturacaktır ve aradan sıyrılmak için sahada iyi oynamanın dışında güçlü bir düşünsel disiplin gerekecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.