Efes hedefe yaklaşıyor

Beşiktaş'ın kendi sahasında oynadığı 3 gün önceki maçın büyük bölümünde yakaladığı üstünlük siyah-beyazlı taraftarları ümitlendirmişti. (Sezon boyunca oynanan 4 maçta oynanan ilk Beşiktaş galibiyetiydi bu.) Ancak o maçta da Efes kolay lokma olmamıştı siyah-beyazlılara; onca farkla gerideyken dahi sabırla bekleyip, sonunda farkı kapatmışlar ve Beşiktaş'a kolay bir galibiyet vermemişlerdi. Efes yıllardır aynı yönetim ve coachla aynı sistemleri o kadar çok çalışmış ki, bu durum ister istemez onlara bir avantaj getiriyor. Sahadaki şartlar ne olursa olsun Efesliler nispeten kolay adapte olabiliyor ve hemen her durumda hamle yapabiliyor. Beşiktaş bu yıl çok başarılı oldu. Bayanlarda şampiyonluğu aldıktan sonra erkeklerde de finalde güçlü bir mücadele veriyorlar. Yine de Efes benzeri bir sistemi oturtmak için zamana ihtiyaçları olduğu söylenebilir. Kısa vadede, belki daha da önemlisi sistem ve kurallarla sınırlanması zor, kilit oyunculara sahip olmaları. Bu kilit oyuncular kendi inisiyatifleriyle maçı alıp götürdüklerinde işler iyi gidiyor, ama aynı isimler durdurulduklarında çözüm bulmak kolay olmuyor. Beşiktaş'ın büyük silahı Varda dünkü maçta hemen hemen hiç savunma yapmadığı gibi ilk periyod dışında hücumda da katkısı sınırlı oldu. Kendisine uzun süre sabır gösterme kenar yönetimi tarafından ikinci yarıda oyundan alındığında formasını atıp soyunma odasına gitmesi kolay açıklanabilecek bir davranış değildi, özellikle de elini şortunun içine soktu diye en önemli oyuncularından birinin kontratını feshetme şahsiyetini göstermiş köklü bir kulüpte oynarken... Gerçi yöneticiler içeri gidip bir süre sonra onu geriye getirdiler ama son dakikalarda da oyuna bir katkısı olmadı. El Amin - Varda ikilisi dün yine yüksek skorlar üretseler durum farklı olabilirdi belki, ama Efes bir önceki maçı iyi analiz edip savunma eksiklerini telâfi etmişti. İkinci periyoddan itibaren toparlandılar ve bu iki oyuncunun maçı alıp gitmesine bu sefer müsaade etmediler. El Amin'i 5 sayıda tuttukları ilk yarıda Beşiktaş takım halinde sadece bir tane üç sayılık basket üretebilmişti. Efesliler çok iyi savunma yapmanın yanında hücumda da yüksek yüzdeli oynadılar. Özellikle dış atışlarda hissedilir bir üstünlük sağladılar. Akatlar'daki zorlu ortamda genel anlamda başarılı oldular. Yine de sonuçtaki 15 sayılık farka bakarak oyunda çekişme olmadığı düşünülmesin; bitime 4 dakika kala Beşiktaş 4 sayı gerideydi sadece (71-75). Ancak siyah-beyazlılar son dakikalarda gerekli hamleyi yapamadılar, çünkü oyun disiplinini kaybetmişlerdi. Güçlü seyirci desteğine rağmen Efes'le bu sefer baş edemeyen Beşiktaş'ın kağıt üzerinde hâlâ şansı olmakla birlikte şampiyonluk için arka arkaya 3 maç kazanması gerekiyor ki, bunun için Abdi İpekçi'de hemen hemen hiç hata yapmadan oynamaları gerekecek.