Kritik hesaplaşmaların ve çekişmeli maçların haftasıydı. Ligin zirvesinden başlayarak çeşitli seviyelerinde önemli sonuçlar alındı. Belki de haftalardır beklenen Ülker ile Efes mücadelesinden başlayalım, yaklaşık 6 ay önce Cumhurbaşkanlığı Kupası'ndaki maçın aksine, son derece etkili bir basketbol oynayan Efes oyunun tüm safhalarında üstünlük sağladı ve galibiyete ulaştı. Mehmet Okur'un haftalardır süren iyi oyunu, 7 top kaybetmesine rağmen Kerem'in organizasyonu ve üç yabancının takımdaki rollerine giderek uyum sağlamaları Efes'in performansını yükseltiyor. Savunmadaki kollektif dirençleri de cabası. Ülker ise rakibine kıyasla saha içi organizasyonunu bir türlü oturtamadı. Arayı biraz kapattıkları dönemler Harun'un ve Lollis'in kişisel performanslarıyla etkili oldukları dakikalardı. Alışılmışın aksine dış şutlarda başarı sağlayamamaları da işlerini zorlaştırdı; dış şutların girmediği günlerde kazanmanın yollarını bulmaları gerekiyor. İTÜ'yü mağlup etmeyi başaran Darüşşafaka üstteki ikilinin hemen arkasından üçüncülüğe yerleşirken Mehmet Kahyaoğlu hücumu sürükleyen isim oldu. Sezon başından beri en önemli galibiyetini alan F.Bahçe namağlup Karşıyaka'yı kendi sahasında devirmeyi başardı. ABD'li Whisby'nin sakatlığının iyileşmesi takımın performansını önemli ölçüde arttırırken, Erdal Bibo'nun da hücumda devreye girmesi devam edecek bir yükselişin habercisi gibi görünüyor. İki numaralı pozisyonda fazla alternatifi bulunmayan sarı-lacivertli kadroda Cömert'in durumu da önem taşıyor. Basketbol takımı kaliteli bir oyun kurucunun veya kaliteli bir pivotun çevresinde kurulur, eğer iki pozisyonda da iyi oyunculara sahipseniz başarılı olma ihtimali daha da yüksektir. Tecrübeli Blackwell ile ligimizn iki yıl önceki en değerli oyuncusu Thompson'a sahip olan Oyak Renault'un bu avantajı G.Saray karşısında tabelaya net bir şekilde yansıdı. İyi mücadele eden ve baskılı savunma yapan sarı-kırmızılılar'ın sonuç alabilmeleri için mutlaka pota altındaki sorunlara çare bulmaları gerekecektir. Haftanın bir diğer kritik mücadelesi de Beşiktaş ile Türk Telekom arasındaydı. Nedim'in 11 hava topuna rağmen Fatih Solak'ın ve Faruk'un iyi günlerinde olmamaları üzerine zorlanan Kartal, çok çekişmeli geçen karşılaşmanın sonunda rakibine boyun eğdi. Tufan Ersöz sadece sayı üretmek için oynuyor ve isabet sağladığı ölçüde başarılı oluyor; asist yapmaya başlamasıyla takımına faydası artacaktır. Ankara derbisinde iki eğitim kurumunun hesaplaşması nefes nefese oynandı. İki puana uzanan taraf Kolejliler olduysa da tamamen yerli oyunculardan kurulu Büyük kolej, Gazi ve Arda'nın sürükleyici performanslarıyla rakibini az daha deviriyordu. Hava toplarında biraz daha etkili olmanın yollarını bulabilirlerse daha iyi olacaklardır.