F.Bahçe buz gibi

Ligin zirvesini kovalayan F.Bahçe ile ligin alt sıralarında yer alan Darüşşafaka karşılaşmasının normal sonucu sarı-lacivertlilerin kazanmasıydı. Ancak İstanbul'da karlarla kaplı yolların ulaşımı büyük ölçüde engellediği beklenmedik bir ortamda, bir sürü başka beklenmedik faktör bir araya geldi ve Darüşşafaka iki puanı kapıverdi. Vincent Jones'un katılımıyla kapasitesi yükselen yeşil-siyahlılar, ilk yarıda kaybettikleri maçları telafi etmek parolasıyla başladıkları ikinci yarıda çok iyi mücadele ediyorlar. Dün akşam da maçı kazanmak için bütün güçleriyle savaştılar ve F.Bahçeli oyuncuların kolay galibiyet beklentisini büyük bir handikap haline dönüştürdüler. Maçın başından itibaren öne geçen Darüşşafaka, bir sürü farklı varyasyon deneyen sarı-lacivertlileri bir daha yanına yaklaştırmadı. F.Bahçe'nin dış şutörleri iyi günlerinde değildi. Pek etkili olamayan Mrsiç'in dışında Salyers ve Erdal sanki sahada hiç yoktu. Takım halinde öylesine etkisizlerdi ki, zaman zaman parlayan Ömer'in yanına eklenecek ikinci bir olumlu performans bulunamadı maç boyunca. Basketbolda bazı günler böyle olur, ancak bu tür sıkıntıları telafi etmenin yolları vardır. Dış şutların bu kadar isabetsiz olduğu bir günde pivottan oynayarak veya topla dalışlar yaparak içeriyi zorlamak ve yakın mesafeden atış aramak gerekirdi. Böylelikle zaten faul sıkıntısı yaşayan Daçka savunması, bu durumda iyice yıpranacaktı. Sarı- lacivertliler bunu düşünmediler. Pas yapıp dışarıdan isabetsiz atışlarla çemberi dövmeyi maç boyunca sürdürdüler. Fener savunması da evlere şenlikti. Öncelikle teke tek savunmalar yetersizdi. Erdem başta olmak üzere Darüşşafakalı oyuncuların topla dalışlarında pota altına kadar girdiklerinde rotasyonların etkisiz olması ve yardımların gelmemesi F.Bahçe'nin savunma potansiyelini iyice düşürdü. Hızlı hücumlardan yedikleri kolay sayıları bir yana bırakıyoruz, vasat bir oyuncu sayılabilecek Whorton pota altında 10/11 isabetle 22 sayı üretirken, hayatının en kolay maçlarından birini yaşadı herhalde. Sahanın bir tarafında iyi hücum edemeyen, öbür tarafında savunma da yapmayan F.Bahçe için kalan tek çıkış yolu her şeye rağmen mücadeleyi bırakmamaktı. Oysa oyunun mücadele kategorisinde de ağır basan Darüşşafaka oldu. Üçüncü periyodda fark giderek açılırken ve sarı-lacivertliler kazanma pozisyonundan giderek uzaklaşırken (60-45) hava toplarında da 23-14 Darüşşafaka üstünlüğü vardı. Daçka dış oyuncularından Rice, kısacık boyuyla tam 7 rebound almıştı tek başına. Maçı kazanmayı daha fazla isteyen taraf Darüşşafaka idi. Darüşşafaka ilerleyen haftalarda da böyle oynadığı takdirde rakip kim olursa olsun Ayhan Şahenk Salonu'ndan başı dik çıkması kolay olmayacaktır. Cumartesi günü kaybettiğimiz Türk basketbolunun değerli büyüğü, 23 yıllık federasyon başkanı, ağabeyimiz Sn. Osman Solakoğlu'nun hatırasını saygıyla anıyoruz ve tüm basketbol camiasına baş sağlığı diliyoruz.