F.Bahçe epey terledi

Sezona yüksek hedeflerle giren F.Bahçe, geçtiğimiz haftalarda sakatlıklarla boğuşan ve iyi sonuçlar alamayan Darüşşafaka karşısında zorlanmayı beklemiyordu muhtemelen. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Yeşil - siyahlılar sert ve sağlam bir savunma yaparak rakiplerinin hücum yollarını tıkadı ve hücum düzenlerini bozdu. İlk 5 dakikada sadece 3 sayı üretebilen F.Bahçe karşısında öne geçtiler (3-13). Bu dönemde özellikle Mrsic'in ikili sıkıştırmalardan bunaldığı görüldü. F.Bahçe ise daha yumuşak bir savunma yapıyordu. Maçın son 5 dakikası haricinde savunmada yeterince etkili olamadılar. Yardımlaşmalar iyi değildi. Darüşşafaka'nın dış oyuncularının topla içeri dalışlarında kısa paslardan kolay pota aldı sayıları yediler. Rasim oyuna girdiğinde sarı - lacivertlilerin direnci yükseldi ve ilk yarı berabere bitti. Sarı - lacivertliler bitime 6 dakika kala ilk defa öne geçti (58-56). Maçın son 5 dakikasında gerektiği gibi savaştılar ve rakiplerine üstünlük sağladılar. Ancak bundan sonra 'kazandık' düşüncesine kapılmalarıyla birlikte, mücadeleden vazgeçmeyen Darüşşafaka oyunda yeniden söz sahibi oldu ve Cüneyt'in klas üçlüğüyle oyunu uzatmaya taşıdı. Sarı - lacivertlilerin kaliteli bir kadrosu ve çok iyi bir teknik yönetimi var. Şampiyonluğu hedefleyen F.Bahçe yabana atılacak bir rakip olmadığından, rakiplerinin her maça özel olarak hazırlanıp canla başla savaşacaklarına alışmaları lâzım. Maçların her birini teker teker kazanmak, bunun için de her seferinde mücadele etmek gerekiyor. Aydın Örs'ün soğukkanlı yönetimi ve açıkça hissedilen tecrübesi maçın bütününe yansıyan önemli bir etkendi. Takımın geride olduğu 35 dakika boyunca değişik oyuncu varyasyonları ve savunma türleri deneyerek çıkış yolları aradı. F.Bahçe açısından oldukça sıkıntılı geçen maçta sakinliğini hiç kaybetmedi. Ortamı gerginleştirmek gibi saha dışı yollara yönelmedi. Teknik kalitesinin yanında kişisel kalitesi de hissedildi. Yetişmekte olan genç coachlarımızın kendisinden öğreneceği çok şey olduğunu düşünüyoruz.