F.Bahçe istikrar arıyor

Kerem'in sakatlığı nedeniyle oynamayacak olması Telekom'u Efes karşısında ümitlendirmişti. Ancak genç yetenek Ender, Kerem'in yerini fazlasıyla doldurarak Ankara ekibinin ümitlerini kursağında bıraktı. Hem takımını iyi yönetti, hem de yüksek yüzdeli atışlarla takımının ve sahanın en skoreri oldu. Kambala'nın da pota altında üzerine düşeni yapmasıyla Efes maçı darbesiz atlattı. İzmir'de Karşıyaka'ya konuk olan Ülker, yine 100 sayının üzerine çıkarak (ve bu arada 50 hava topu alarak) rahat bir galibiyet daha kazandı. Pivotları yetersiz takımlara karşı Lollis'in iyi oynadığı maçlarda başarılı oluyorlar. Tutku'nun etkili performansı sakatlık sonrasında eski ritmine döndüğünü gösteriyordu. Sezon başından beri ligde parlak bir basketbol oynamayan, ancak hafta içinde CSKA Moskova karşısında çok parlak bir galibiyet alan F.Bahçe, Darüşşafaka karşısında aynı etkili basketbolu sürdürmeyi amaçlıyordu. İlk yarıda çok başarılı oldular, özellikle Mrsiç'in 20 dakikada 20 sayısı (6/6 üçlük) mükemmeldi. Ancak baskılı savunmaya başlayan ve hücum dağınıklığını üzerinden atan Darüşşafaka ikinci yarıda maça asılınca, sarı-lacivertliler yetersiz saha organizasyonu, kısır hücumlar ve açıklar veren savunma olarak özetlenebilecek eski etkisiz kimliklerine bürünüverdiler. Farklı geriden gelerek maçı kazanmayı başaran Darüşşafaka çok değerli bir galibiyet alıp üst sıraları yakın takibini sürdürdü. O.Renault'u ağırlayan İTÜ, önceden beklenildiği gibi çok çekişmeli geçen karşılaşmada uzatma dakikalarına kadar dayandı. Pota altında Thompson gibi bir silaha sahip olan Renault'un bu alandaki ve hava toplarındaki üstünlüğü maçın kaderini çizerken, İTÜ özellikle maçın kritik son bölümlerinde Orhun'un yokluğunu hissettirdi. G.Saray Kolejliler'i de yenerek galibiyet serisini sürdürdü. Şu anda ligde altıncılığa yükselmiş durumdalar, üstelik 4. Darüşşafaka ile aynı puana sahipler. Onlar da Kemal Tunçeri'nin iyi oyununa endeksliler sanki; Kemal başarılı olduğunda takım da iyi oynuyor, tersi olduğunda top kayıpları, hatalar ve dağınık hücumlar takımın performansını düşürüveriyor. Beşiktaş ise sakat oyuncularının iyileşmeye başlamasıyla yeniden bir takım görüntüsü vermeye başlayan Büyük Kolej karşısında iki puanı bırakmadı. Eski skorer görüntüsüne bürünen kaptan Faruk başarılıydı. Fatih Solak'ın ise başarılı bir kariyer için fiziki yetenek kadar psikolojik direncin de gerekli olduğunu anlaması gerekiyor.