Efes Avrupa'da yaşadığı sıkıntılara rağmen ligde liderliğini sürdürüyor. Özellikle pota altında büyük üstünlük sağladıkları K.Yaka'yı rahat geçtiler. Çok yetenekli oyunculara sahip olan lacivert-beyazlılar'ın Avrupa Ligi'ndeki pozisyonlarını düzeltmek için gerekli önlemleri alacaklarına ve kısa sürede toparlanacaklarına inanıyoruz. Ülker Ankara'da 125 sayıya ulaştı ve Kolejliler'e şans tanımadı. Herkesin bol bol sayı ürettiği, üstelik de takım halinde 50 hava topu aldıkları bir karşılaşmaydı. Aktif savunmaları ve oynadıkları süratli basketbol, pota altı silahlarına sahip olmayan takımlara karşı böyle yüksek skorlara ulaşmalarına meydan veriyor. Böyle günlerde hepimize zevkli bir basketbol izlettiriyorlar. Ligin üst sıralarını zorlayan iki takımın mücadelesinden galip çıkan taraf Telekom oldu. Takımın atış dağılımında bazı değişiklikler getirmesine rağmen Murat Evliyaoğlu'nun tecrübesi takıma katkı sağlıyor. Hüseyin Demiral'ın oyununu geliştirmesinin zamanı geldi. O.Renault ise iki kaliteli yabancının dışındaki oyunculardan performans alamadğı dönemlerde tekliyor. Thompson'un 18 sayı ve 21 hava topu üreten performansına diğer oyuncular daha fazla katkı yapabilirlerdi. Ligde nereye kadar gideceklerini yerli oyuncularının performansları tayin edecektir. Bir diğer önemli mücadele F.Bahçe ile Beşiktaş arasındaydı. Rakibini kendi sahasında devirmeyi başaran Beşiktaş çok değerli iki puanın sahibi oldu. Fatih'i pota altında - sahanın her iki tarafında da - daha etkili kullanabilirlerdi. F.Bahçe hala takım halinde yeterli mücadele düzeyine ulaşabilmiş değil. Her topun çok değerli olduğu bir ortamda düşük isabet oranına rağmen hovardaca atış kullanmaya devam eden Mrsiç'in (4/20) 40 dakika oyunda tutulması sorunu sanki körüklüyor. Yakaladıkları hava topu üstünlüğü sayesinde rakiplerinden daha fazla atış yapmalarına rağmen daha az isabet kaydetmeleri yenilginin nedenlerinden biri oldu. Sezon başında maç kaybederken de aslında iyi oynadığına işaret ettiğimiz G.Saray kazanmaya devam ediyor. Haftalardır güçlü bir çıkış yapan Darüşşfaka'yı da yendiler. Yalçın Granit'in çabasıyla oluşturulan motivasyonun, yönetimin maddi açıdan sorumluluklarını yerine getirmesinin, Şemsettin'in takıma eklenmesinin ve Serdar'ın pota altında iyi oynamaya başlamasının etkileri sonuca yansıyor. G.Saray için kritik oyuncu Kemal Tunçeri. Kemal iyi oynadığı zaman takımını nasıl galibiyete götürüyorsa, dağınık olduğu ve top kaybettiği zaman da olumsuz etki yapıyor. Darüşşafaka karşısında alınan galibiyetin anahtarı da aslında takım halinde az top kaybetmeleriydi. Darüşşafaka oyun kurusucu Hakan'ın iyi gününde olmasına ve skor üretimine de önemli katkı yapmasına rağmen sarı-kırmızılılar'a boyun eğdi. Mücadelenin birçok bölümünde başabaş oynadılar, ancak genel isabet oranında ve özellikle de üç sayılık atışlarda (6/30) daha başarılı olabilirlerdi. Haftayı kârlı kapatan bir diğer takımımız ise B.Kolej'i deplasmanda deviren İTÜ oldu.