Fener iyi yolda

A -
A +

İkinci haftanın sonunda ligde kazanan ve kaybedenler arasındaki farklılıklar belirginleşmeye başladı. İki maçını da kazanan dört takımımız üst sıraları paylaşmış durumda. Haftanın en çekişmeli karşılaşmalarından biri FB-Ülker kapışmasıydı. Maçı kolay kazanacaklarını düşünen Ülkerliler, sarı-lacivertliler'in özellikle ikinci yarıda yükselen dirençleri karşısında oldukça zorlandılar. Sonuçta kazanmaları gerekiyordu, bunu da gerçekleştirdiler. F.Bahçe ise ilk yarıda daha büyük düşünüp tempoyu yükseltebilse maça daha önce ve daha güçlü bir şekilde ortak olabilirdi, kritik son dakikalarda sahanın yıldızı Rasim kenara alınmasa (F.Bahçe bu dönemde avantajını kaybedip geriye düştü) belki kazanabilirlerdi de; ancak her halukârda F.Bahçe açısından önemli bir performanstı. Bütçe ve kadro olarak avantajlı olmanın kazanmaya yetmeyebileceğini bir kere daha gösteren mücadeleleri, ilerleyen haftalarda onlara önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır. G.Saray da aynı F.Bahçe gibi canını dişine taktığı zaman rakibine kök söktürebilecek bir geleneğe sahip olduğundan Efes Pilsen de G.Saray karşısına temkinli çıktı. Bir gün önce Ülker'in düştüğü duruma düşmek istemiyorlardı. Belki de bu yüzden korktukları başlarına gelmedi, oyunu en başından itibaren alıp götürdüler. Ermal ve Kaya'nın pota altı etkinliği (sarı-kırmızılılar'ın vasat pivotlarına karşı epeyce skor üreten Prkaçin'i de ekleyebiliriz) pota altında öyle bir hakimiyet kurdular ki; G.Saray oyuna ortak olamadı. Sarı-kırmızılılar'ın oyun kurucu mevkinde Kemal'in yeterince ağırlık koyduğu söylenemez; daha kapasiteli görünen Buskevics'e daha fazla sorumluluk vermeliler. TELEKOM SÜRPRİZ YAPTI Haftanın sürprizi Telekom galibi Beşiktaş'ın kendi sahasında Darüşşafaka'ya boyun eğmesiydi. Hüseyin ve Tolga'nın sakatlıklarına rağmen oyuna iyi başlayan siyah-beyazlılar ikinci periyodda aniden durunca (10 dakikada 6 sayı üretebildiler) geriye düştüler. Darüşşafaka bu avantajını iyi koruyarak maçı kazanmasını bildi. Beşiktaş'ta hem skor üretme ve kritik savunma görevlerini bir arada üstlenen Mustafa Abi'nin bu sezon çıkış yapacağını düşünüyoruz. Ligin yeni takımı Tuborg, geçen yılki başarılı çizgisini daha yukarılara taşımak isteyen Tekel'i kendi sahasında devirdi. Reese'in skorer oyununa rağmen takım olarak daha derli toplu oynayan İzmir ekibi, hava toplarını kontrol etmenin de avantajıyla galibiyete uzandı. Kendi sahasında aldığı Beşiktaş mağlubiyetinin acısını çıkartmaya çalışan Telekom, Oyak Renault karşısında Şemsettin'in skorer oyunuyla sonuca giderken, Bursa ekibi ne pota altında, ne de dış atışlarda (2/16 üçlük) etkili olamadı. Sezona iyi bir başlangıç yapamayan Büyük Kolej, Aras İTÜ karşısında da tutunamazken - Harun ilerlemiş yaşına rağmen bir yıldız gibi parlamaya devam ediyor - yabancısız oynayan Tofaş da, yabancılarının ikisi aralarında toplam 50 sayı + 20 hava topu üreten Karşıyaka karşısında varlık gösteremedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.