Ligde ilk dört maçının üçünü kaybeden Beşiktaş, henüz istediği performansa ulaşabilmiş değildi ve kağıt üzerinde favori F.Bahçe Ülker'di belki ama derbi derbiydi. Abdi İpekçi'yi dolduran F.Bahçeli taraftarlar ile iki kulüp arasındaki anlaşma gereği salona alınmayan ekranları başındaki Beşiktaşlı taraftarlar da bunu çok iyi biliyorlardı. Nitekim siyah-beyazlıların akıllı oynamaları ve acele etmeden hücum etmeleriyle oyun epeyce başa baş gitti ancak hava toplarını alan sarı-lacivertliler hızlı hücumlarla son anlarda farkı açıp ilk periyodu önde kapattılar: 21-12. Tanjevic'in bir ara saha organizasyonunu geçen sezon fazla süre alamayan Hakan Demirel'e teslim etmesi önemliydi. Süre alıp güven kazandığı takdirde oyun kurucu mevkinde, özellikle savunma baskısı anlamında derinlik getirecek kapasitedeki Hakan oldukça iyi oynadı; dışarı alındığında 2.06m'lik Emir Preldziç'in oyun kurucu oynaması bir başka Tanjevic klasiğiydi. Smith'in isabetli şutlarıyla durum 31-15 oldu birdenbire ve F.Bahçe arkasından Oğuz Savaş'ın pota altı etkinliğiyle üstünlüğünü daha da pekiştirdi. İki tarafın da savunması fazla etkili değildi ancak bu durum Beşiktaş'ın daha fazla aleyhindeydi, çünkü eksiklerine rağmen F.Bahçe'nin hücum silahları daha fazlaydı. İlk yarı bitiminde Beşiktaş'ın attığı 29 sayı beklenebilir seviyedeydi ancak buna karşılık yedikleri 44 sayı maçı kazanabilmeleri yolunda fazla yüksekti. Oyunun dengeleri bu şekilde yerleşmişken yorgun F.Bahçe biraz rahatlamış olabilir, ancak aşırı tedbiri bırakıp 4 kısa oyuncuyla tempoyu yükselten, risk alan ve F.Bahçe'nin üzerine giden Beşiktaş bunun karşılığını farkın azalmaya başlamasıyla görmeye başladı. İki tarafın da savunması sertleşti. Bir süre sonra hava toplarındaki etkinliklerini de artırdılar ve F.Bahçe'yi iyice sıkıştırdılar ama yakalayamadan periyot sona erdi: 53-51. Oyunun bu bölümünde üstün olan taraf Beşiktaş Cola Turka idi; tempolu oyunda, hava toplarında ve mücadele kategorilerindeki üstünlükleri 22-9'luk periyot skoru olarak tabelaya yansımıştı. Yorulan Beşiktaş'ın alan savunmasına dönmesiyle kritik üçlükler bulan ve aynı zamanda akıllı penetrelerle pota altından da sayı üreten sarı-lacivertliler, aradaki kriz dönemi hiç yaşanmamışçasına tekrar arayı açıp maçı 17 sayı farkla kazanıverdiler. F.Bahçe zor dönemleri en genci Enes Kanter ile oynadı ve ona önemli tecrübe kazandırdı. Enes de 13 hava topu ile bu güvenin karşılığını verdi. Beşiktaş'ın 3. periyoddaki oyunu bu sezonun en başarılı performansıydı, belki bu maçta onları galibiyete ulaştırmadı ama bundan sonra toparlanmalarına vesile olacaktır. F.Bahçe Ülker ise sakatlarının çokluğuna rağmen iyi yönetiliyor ve iniş-çıkışlara rağmen sonuçta kazanmayı biliyor. Bu zor dönemi bu kadar az kayıpla geçmeleri ve ligdeki lider konumları ileriye yönelik büyük önem taşıyor.