BEKO Basketbol 1.Ligi'nin en güçlüleri olduklarını finale kalarak ispatlamış iki güzide ekibimizden herhangi birinin 4 galibiyet alana kadar devam edecek zorlu serinin ilk maçıydı. İlk dakikalarda daha düzenli oynayan -ve özellikle de hücumda daha sabırlı olup topsuz oyunu rakibinden daha iyi oynayan- Efes ağır basıyordu. İlk 10 dakikada çift rakamlı skorlara zor ulaşan Fenerbahçe Ülker cephesinde ise bu dönemde daha çok karışıklık hakimdi. Sarı-lacivertli oyuncular dışarıda top alıp sırayla drive ederek önce kendilerine pozisyon üretmeye çalışıyor, olmazsa topu uygun bir arkadaşlarına çıkarıyorlardı. Sonra da bir başkası aynı şeyi deniyordu. Bunlar olurken kimse topsuz alanda hareket etmiyordu pek. Kapsamlı bir paylaşıma dayanmasa ve ilk başlarda pek işlemese de Fenerbahçeli oyuncuların topla oynama isteklerine cevap verdiği için oldukça pratik olan bu oyun tarzı, yüksek skor potansiyellerinin sahneye çıkmasıyla birden taçlandı. Mrsiç'den başlayan üçlük yağmuru Solomon başta olmak üzere diğer oyuncuların da katkısıyla önce Efes Pilsen'i yakalamalarını, sonra da öne geçmelerini sağladı. Skorer gününde olmayan Mirsad'ın ve sakatlandığı için oyunun büyük bölümünde oynamayan İbrahim'in birlikte ancak 9 sayı üretmelerine rağmen yetenek zengini Fenerbahçe sayı attıkça açıldı, açıldıkça sayı attı sanki. Hücumda işler iyi gitmeye başlayınca savunmayı daha canla başla yapmaya başladıkları gibi farkın 20 sayı ve üzerine çıkmasıyla top paylaşımında da özverili davranabildiklerini gösterdiler. Sezon başından beri çabuk skorerlerle kontrollü oyun oynamaya çalışmanın açmazını yaşayan Kaya'nın mücadeleci oyununun eksikliğini hisseden Efes Pilsen ise skor yarışından -ve oyundan- çabuk koptu. En önemli silahları savunma idi. Topla oynamayı seven rakip oyuncuları toptan uzak tutacak baskılı savunmayı oyuna yayamayınca farkın açılmasına engel olamadılar. Fenerbahçe Ülker kalabalık seyirci topluluğu önünde hak ettiği farklı bir galibiyet alırken Efes fazla etkili olamadı. Biz yine de Efes'in pes ettiğini düşünmüyoruz. İki takım da uzun play-off turlarında ilk gülenin değil, son gülenin iyi güldüğünü bilecek tecrübeye sahip olduğundan Fenerbahçe çizgisini sürdürmek, Efes ise rakibini durdurabilmek için gerekli çalışmaları yapacaktır ve yarınki ikinci maçta mücadele aynı şiddette yeniden başlayacaktır.