Normal sezonun bitimi giderek yaklaşıyor ve takımlar olası bir play-off eşleşmesinde dezavantajlı duruma düşmemek için gerekli galibiyet(ler)i kapmaya çalışıyorlar. Bu mücadele içerisinde geçen hafta vurguladığımız 'genç uzunların yükselişi' bu hafta da devam etti. Hatta aralarına Tuborg'lu Cemal Nalga da katıldı. Coachları Tab Baldwin'e kavuşan Banvit'in yükselişi sürüyor. Baştan sona çekişmeli bir mücadele sonrasında lider Ülker'i devirmeyi başardılar ve çok değerli iki puan aldılar. Ülker ilk yarı boyunca oldukça yumuşak bir savunma yaptı ve bunun bedelini Banvit'in kazanmaya iyice motive olmasıyla ödedi, çünkü ikinci yarıda daha iyi savunma yaptılarsa da Bandırma ekibini durdurmalarına yetmedi. Dış şutlarda iyi bir yüzde yakalayamayan turuncu yeşilliler Banvit karşısında özellikle şütörlerini daha verimli kullanabilirlerdi. Ülker'in arka arkaya kazanmış olduğu maçlar bu galibiyete rağmen onları liderlik koltuğunda tuttu. Hem fiziksel hem moral açıdan Avrupa Ligi yorgunu Efes, ligde kalmak için canını dişine takan Erdemir engelini kazasız atlatırken yeni transfer Smith üzerine düşeni yaptı. Efes'in etkili savunması maç boyunca Erdemir skorerlerine fırsat tanımazken hava toplarında Karadeniz ekibini 'mars eden' performansları (19-40) galibiyetin anahtarı oldu. Beşiktaş'ın farklı öne geçtikten sonra 'kazandık' rehavetine girmesi ve oyundan düşmesi Beykoz'a az daha mumla aradığı ekstra galibiyeti getiriyordu. Maçın bitimine az kala skoru eşitleyen Boğaz ekibi (76-76) maçı kazanabilecek pozisyona geldiyse de Ellis'in zor üçlüğü ile iki puanı Beşiktaş'a kaptırdı. Her iki kulübün neredeyse 100 yıllık bir sportif geleneğin mirasçıları olan ve basketbola büyük önem veren taraftarlarının çatışması sahadaki güzel mücadeleye gölge düşürdü. TBL'in güçlü takımlarından olan ve ilk yarıda uzun haftalar boyunca liderliği kimseye bırakmayan Telekom play-off öncesinde eski günlerini arıyor. En büyük özellikleri olan hücumda son derece dağınık oynadıkları karşılaşmada F.Bahçe'ye farklı yenildiler. Mrsiç'in sayılarının yanında Kambala ile Semih'in pota altı performansı, Rasim'in yırtıcılığı (17 sayı, 7 reb) FIBA ALL STAR'da üç sayı yarışmasını kazanan Stevenson'un artan kendine güveniyle play-off öncesinde tam da ihtiyaç duyulan zamanda çıkışa geçen sarı-lacivertliler şimdi de genç Serkan'ı sahneye çıkarmaya hazırlananıyorlar. İnişli çıkışlı bir performans çizmesine rağmen sezon öncesinde hesapladığı noktadan daha yukarılarda bulunan Tekel, yabancıları gemiyi terk etmiş K.Yaka'ya acımadı. Muratcan ve İnanç'ın çabalarıyla ayakta durmaya çalışan İzmir ekibine çok daha dengeli bir takım performansıyla cevap verdiler ve üç maçlık mağlubiyet serisini Karşıyaka galibiyeti ile noktaladılar. Tekel böylece yavaş yavaş hissetmeye başladığı playoff dışı kalma ihtimalini şimdilik ortadan kaldırdı. Playoff'a kalan son takım olma mücadelesi veren G.Saray, karşısında beklemediği kadar dirençli bir Tuborg buldu. Son 6 maçını kaybeden İzmir ekibi G.Saray'lı Burak, Fatih ve Umut'un başarılı oyununa karşın kenardan gelen Cemal Nalga'nın pota altı etkinliği ile galibiyeti kapıverdi. İki takımın inişli çıkışlı performanslarına rağmen maç boyunca hiç azalmayan kıyasıya mücadele İzmirli basketbolseverlere mükemmel bir kapışma seyrettirdi. Birkaç haftadır atağa kalkan Mersin B.B. Play-off'a kalan son takım olmayı kovalayan bir diğer ekip Darüşşafaka'yı farklı yendi. Gilbert'in her zamanki skorer oyununa Lyons'dan beklenmedik bir 15 sayı ekleyen Darüşşafaka, Fırat'ın bitmez tükenmez enerjisinin sürüklediği Mersin ekibiyle yine de baş edemedi. Normal sezon sekizinciliği ile ilgili düğümün çözümü büyük ölçüde bu haftaki Darüşşafaka-G.Saray maçına kaldı. B.Kolej karşısında ilk üç periyodu önde bitiren İTÜ, yeniden küme düşme hattına yaklaşmak istemeyen rakibinin son periyoddaki atağına (10-23) karşı koyamadı ve epeyce yaklaştığı galibiyete yine kavuşamadı.