Finale bekliyoruz

Turnuvanın yarı finaline gelince, iş birden bire ciddileşmişti, çünkü Avrupa ve Dünya Şampiyonu Sırbistan - Karadağ ile oynuyorduk. İki yıl önceki finalden hesabımız kalan 'Yugoslavya' ile... Her topun değerini bilerek, dikkatle oyuna başladık. İşler oldukça iyi giderken (17-10) Stojakoviç iyi oyuncu ile büyük oyuncu arasındaki farkı ispat edercesine attığı üçlüklerle oyunda dengeyi sağladı. Bizim çizgimiz değişmedi; bir süre sonra oyuna hakim olduk (40-31). İyi oynayan Kerem'den görevi devralan ve onu hiç aratmayan genç Ender'in verdiği yürekli mücadele aslında genel çizgimizin özetiydi. Rakibin belli belirsiz hissedilen pota altı zaafiyetini iyi kullandık. (Sırbistan'ı bu nedenle İsveç'e Tarlac'ı götüreceği kulislerde konuşuluyor). İlk yarıda 51 sayı ürettik. Oyun kurucularımızın 20 sayı atması (Kerem 13, Ender 7) başarımızın ana nedeniydi. Oyun kurucularımızdan böyle bir performans aldığımız her maçta, kim olursa olsun rakibimizin işinin kolay olmadığını düşünüyoruz. Sırbistan'ın attığı ekstra üçlükler olmasaydı fark daha fazla olurdu. Hidayet ilk sayısını bitime 7 dakika kala attı (76-72). İbrahim sakatlığından dolayı oynamıyordu. İki büyük skorerimizin sayı katkısı olmadan yakaladığımız hücum potansiyeli gerçekten takdire şayandı. Maçın kırılma noktası Sırbistan'ın yüksek üç sayı yüzdesine benzer bir performansla karşılık verebilmemizdi. Herkes görevini başarıyla yaptı ve bu çok önemli galibiyette pay sahibi oldu. Genç Ender'in kilit performansını özellikle vurgulamak gerekiyor. Bütün ekibimizi ve öncelikle böylesine kritik bir maçta, üstelik bu kadar baskı altındayken - üzerindeki 16 numaralı forması dahi ilk onikiye giremezken - ona sorumluluk veren Aydın Örs'ü kutluyoruz.