Fransızlara tempo dersi

A -
A +

Fransa hareketli kısalarıyla ve presiyle geçen yılın şampiyonu Rusya'yı 30 sayı farkla yenerek ne kadar ciddi bir rakip olduğunu göstermişti. Maçtan önce herkes onların hızlı oyununu övmekteydi. Açık sahada çok hareketliydiler gerçekten, ancak pota altı kozlarımızı durdurabilecek silahlara sahip değillerdi. Biz ise onların dış silahlarını durdurabilecek kapasitedeydik. Üstelik baskıdan yılacak gibi değildik ve oyunu yavaşlatıp içeriden oynama kolaycılığına hiç kalkışmadık. Hakan Demirel maçın hemen başında kendisine baskı yapan Fransız savunmacının oyun kurucunun üzerine üzerine giderek attığı iki değerli turnike biraz sonra başlarına geleceklerin habercisi gibiydi. Fırtına gibi bir başlangıçla skoru bir anda 8-2 yaptık ve Fransızlar daha üçüncü dakika dolmadan mola aldılar. Molada Fransız coachun ne dediğini tabi ki bilemiyoruz, ancak mola sonrasında Fransızlara kendi silahlarıyla öyle bir meydan okuduk ki neye uğradıklarını anlayamadılar. Hızlı hücumlarla üzerlerine giderek skoru 28-10 yaptık. Rüya gibi bir ilk periyottu. (Fransızlar için değil tabi, onlar daha çok üzerlerinden silindir geçmiş gibi oldular.) Coachları havlu atıp tempoyu yavaşlatmayı düşünmüş müdür acaba? İkinci periyotta Fransızların prese başlamasıyla nispeten kontrollü oyuna döndük. Şoku atlatan rakibimiz kaybedeceği bir şey kalmadığından risk alarak atak oynamaya başladı. Bizi düzenimizden biraz uzaklaştırarak farkı azalttılar. Hakan ve Berent'i birlikte oynatarak çift oyun kurucuya döndük. Savunma gayretimiz onları ilk yarının bitiminde yine de 30 sayının altında tuttu. Daha normal bir dengede devam eden karşılaşmada mücadele dozunu hiç düşürmedik. Fransızların kısa beşiyle eşleşebilmek için Semih'i kenarda tutarak iki oyun kuruculu ve Ersan-Cenk ikilisiyle çift skorerli düzene devam ettik. Tamamen kontrolümüz altında devam eden oyunun son bölümünde Berent'in yorulması saha içi organizasyonumuzu biraz etkiledi ve yememiz gerekenden biraz daha fazla sayı yedik. 6 sayılık bir galibiyet gibi görünse de sahadaki üstünlüğümüz skorun gösterdiğinden çok daha belirgindi. Almanlardan çok daha tehlikeli olan Fransızları da böylece yenerek yolumuza devam ettik. Yolumuz uzun ve hedefimiz büyük, ancak oraya adım adım ulaşacağız. Ve en önemlisi kimseyi küçümsemeden ve mücadele gücümüzü düşürmeden...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.