Artık başlı başına bir endüstri haline gelen spor sektörü Ramazan Bayramı'nı idrak ettiğimiz bu hafta sonunda üstelikte kardan kapan yollara rağmen, faaliyetine ara vermedi ve karşılaşmalar profosyonelliğin gereğince programa uygun olarak oynandı. Yabancısız mücedele eden Beşiktaş'ı çok rahat geçen Ülkerspor liderliğini sürdürdü. Eley giderek düzeliyor, Harun herzaman ki gibi takımını sırtlıyor. Kadrosu oldukça derin olması zorlu sezon için birçok açıdan avantaj getiriyor. Öte yandan özellikle pota altında her hafta farklı isimlerin öne çıktığı Ülker takımında "Atıl kalan yetenek kapasitesi" de önemli boyutlara tırmanıyor. Elde gereğinden fazla oyuncunun bulunması iyi koordine edilmediği takdirde avantaj kadar dezavantaj da olabilir. Rakibine sadece ilk periodda direnebilen Beşiktaş, zaman zaman iyi oynuyor. Kadroda ki oyuncuların kuvvetli yanlarını genel anlamda daha iyi kullanabilirler, özellikle de Fatih Solak'ı. İçeri dalan rakip oyuncuları göğüslemek yerine geriye çekilerek blok yapmayı tercih ettiği için zaman zaman oyundan alınan Fatih'in bu özelliğinin üzerine savunma kurulabilir aslında, tabi Fatih'in de çok çalışması kaydıyla. Efes çekişmeli geçmesi beklenen F.Bahçe karşılaşmasını oldukça kolay kazandı. Maçın hemen başında üç sayılık basketlerle farkı yakaladılar ve sarı-lacivertlilerin bir daha kendilerine yaklaşmasına izin vermediler. Mehmet Okur'un istikrarlı performansı sürerken, Brown'da oldukça başarılıydı. F.Bahçe'nin güçlü rakiplere karşı mutlaka daha iyi savunma yapması gerekiyor. Aksi takdirde başarı şansı azalıyor ve Mrsiç'in yada başka birisinin olağanüstü bir hücum performansı göstermesine kalıyor. Birkaç haftadır arka arkaya maç kazanan ve üst sıralara yönelen Darüşşafaka, K.Yaka'yı da devirerek yoluna devam etti. Takımın skor yükünü sırtlayan oyuncu birkaç haftadır olduğu gibi yine Yaylo idi. Beşiktaş'ın iki eski ABD'lisi Thompson ile Blackwell'in etrafında iyi bir takım kurarak, başarılı maçlar çıkaran O.Renault, B.Kolej'i farklı yenerken, Ankara ekibi sakat oyuncularının yokluğunu hissetti. T.Telekom'da TED Kolejlileri yendi. G.Saray basketbol camiasının takıma destek olmak için kenetlenmesinin meyvelarını almaya devam ediyor. Sezon başında sahada verdikleri mücadele ölçüsünde başarılı olamayan ve arka arkaya maç kaybeden Sarı-kırmızılılar kazanmayı öğreniyorlar. Bu hafta da Rusya macerasını noktalayan Şemsettin ağırlığını koyduğu son periodda İTÜ'yü devirmeyi başardılar ve yükselişlerini sürdürdüler. Hücum da 100 sayı barajına çok yaklaşmaları hücum sıkıntılarının hafiflediğinin işaretiydi, şimdi sırada pota altı sorunlarını gidermek var. Sahada yabancısız yeralan bir diğer ekibimiz, İTÜ ise sezon başında ki performansından uzaklaşmış görünüyor, özellikle pota altında açık veriyorlar.