Gurur hepimizin

Mart 1998'de Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel tarafından ilk defa resmen telâffuz edilen çok iddialı bir hedef... 2001 yılında başlayan ve giderek yoğunlaşan çetin bir çalışma... Temmuz 2004'te 7 aday arasından sıyrılıp ilk üçe kalma başarısı... Herkesin övgüsünü kazanan ve bir benzerinin 2020 yılında bile hazırlanmasının kolay olmadığı FIBA yetkililerince telâffuz edilen bir adaylık dosyası oluşturulması... Eylül 2004'te çetin bir 'Teknik Teftiş Denetimi'nin başarıyla aşılması... Beş kıtaya yayılan delegeler bazında uluslararası lobi atağı... Federasyonun yoğunlaşan çalışmalarına eklenen çok boyutlu destek; sayın Başbakan'dan başlayarak sayın hükümet üyelerinin, Olimpiyat Komitesi'nin, Türk medyasının sergilediği 'Büyük düşünen Türkiye'ye yakışan dayanışma... Karar toplantısı için Malezya'ya uçan ekibin oradaki son çalışmaları... Sayın Gençlik Spor Genel Müdürü'nün Kuala Lumpur'a kadar giderek mücadeleye bizzat katılması... Üç tane birbirinden güçlü aday bulunmasının verilecek kararı zorlaştırması... Basketbol Federasyonu'nun FIBA Yönetim Kurulu üyelerini hayran bırakan ve olimpiyat sunumlarıyla kıyaslanacak seviyede olduğu vurgulanan son derece profesyonel sunumu... İçerik, dinamizm, yaklaşım, kararlılık v.b. birçok açıdan sergilenen yüksek performansın çok farklı kültürlere mensup 10 FIBA Yönetim Kurulu üyesinin "En iyisi Türkiye" diye iknâ edilmesi... İlk turda Sırbistan gibi güçlü bir basketbol ülkesinin perde arkası destekleriyle birlikte elenişi, ikinci turda ise Fransa gibi bir devin saf dışı bırakılması... Türkiye'nin dünya spor yönetiminde klişeleşmiş bir takım kalıpları ve yıllardır kırılamayan bazı önyargıları aşması... Ve Basketbol Dünya Şampiyonası'nın Türkiye'ye kazandırılması... Türk basketbolunun yapmış olduğu bu önemli atakta basketbol camiamızın tümden payı olduğu gibi gurur da hepimizin; herkese kutlu olsun.