Uzunuyla kısasıyla hakikaten kuvvetli bir kadroya sahip olan Hırvatistan bizim için Letonya'dan çok daha çetin bir sınavdı. Son Avrupa Şampiyonası'nda sonradan aylarca konuşulacak şaibeli bir maçta elenmeseler finali hedeflemişlerdi. Japonya için FIBA'dan "wild card'ı biz aldığımızda da 'Türklerden önce bizim hakkımızdı' diye kıyameti de kopartmışlardı perde arkasında. İspanya'ya bu durumun acısını çıkartmaya gidiyorlardı ve bu sefer bütün hesapları madalya üzerine kuruluydu. Maça kötü başlamadık, ancak Mario Kasun'un fizik gücüyle katmerlenen yeteneğiyle ilk 7 dakikada atıverdiği 10 sayıyı engelleyemedik. Buna Popovic'i iki üçlüğü de eklenince Hırvatlar oyunda üstünlük kurdular. Hamle yapmamız gerekiyordu ve tam saha baskıyla üzerine gittik Hırvatların. Tempoyu yükselttik. Verdiğimiz mücadele onların skor üretimini kesince oyun dengelendi, onları yakaladık ve geçtik; ancak geçer geçmez birdenbire durunca Hırvatistan o ana kadar yakaladıkları en büyük farka ulaşıverdi (25-34.) Sonrasında tekrar geri gelmemizi engellemek isteyen Hırvatlar savunmalarını sertleştirdiler. İçerden pek skor üretemediğimiz gibi iyi oynadığımız dönemlerdeki güçlü silahımız üçlük atışlarda bizi taşıyacak bir isabet oranı yakalayamadık. Hücumlarımız bireysel çabalara kaldı ve sayı üretmekte zorlandık. Fark da giderek açıldı. Dakikalar giderek azalırken İzmir seyircisinin güçlü desteğiyle birlikte yeniden hamle yapan 12 Dev Adam elinden geleni yaptıysa da kritik atışları sayıya çeviren Hırvatlar maçın sonuna dek bizi güvenli bir mesafede tutmayı başardılar. Kaybetmemize rağmen İspanya'da oynayacağımızı çetin maçlar seviyesinde çok çetin ve yararlı bir hazırlık maçıydı bizim için. Zaman zaman çok iyi oynadık, ancak yine oyun içinde hücumda yeterince organize olamadığımız inişli çıkışlı dönemler yaşadık. Hava toplarında daha iyi olabilirdik. Oysa Hırvatlar şampiyona ritmini şimdiden yakalamış gibiydiler, iyi oyunlarını maçın tümüne yaydılar. Önemli olan 10 gün sonra optimum form seviyesine ulaşmak olduğuna göre her geçen gün iyiye giden çizgimiz Efes Cup finalinde bizi tekrar Hırvatların karşısına çıkarır belki, kim bilir...