Hüseyin geri döndü

Bulgaristan ekol olarak bizim gerimizde olmasına rağmen bu farkı azaltan bir takım şartlar oluşmuştu. Hidayet, Mehmet, Harun gibi skor gücü yüksek yıldızlarımızın oynamayacak olmasına bir de Mirsad'ın hastalığı eklenince Yanbolu'nun agresif seyircisi önünde bütün gücüyle galibiyet arayan Bulgarlar, iyi bir fırsat yakalamış sayılabilirdi. Çünkü bize yenilmeleri halinde finallere katılma şansları kalmıyordu. Ancak "12 Dev Adam" kavramının üzerinde yükseldiği mücadele bütünlüğü anlamı bundan hiç etkilenmeyecek kadar güçlüydü. Sahaya çıkan 10 oyuncumuz zorluklardan motive olurcasına galibiyet hedefine kilitlenmişti. Maç başladığında yakılan maytap dumanları arasından görülebildiği kadarıyla savunma yapmaya çalışırken bir anda geriye düştük (9-2). Ancak dumanlar dağılırken skoru 11-11 yapıverdik. Arkasından uzunca biri süre yine geride kaldık. Alper'li Ömer'li Kerem Gönlüm'lü beşimizle yaptığımız alan savunması Bulgar hücumlarını biraz keser gibi oldu. Göğüs göğüse mücadelede onları adam adama savunmayla durdurabilmemiz gerekirdi. Normalden küçük sahada sıkıştırmalarla ayrıca avantaj elde edebilirdik. İlk yarı biterken arayı kapatmamızda pota altı performansımızın etkisi oldu. Üçüncü periyodun sonunda yeniden öne geçtik. Bu dönemin altında net bir Hüseyin Beşok imzası vardı. Son periyodda oyuna yavaş yavaş ağırlığımızı koyarak kolay olmasa da maçı kazandık. Epeyce eksik bir takımla kenetlenip mücadele ederek zor bir maçı kazanmak açısından önemli bir başarıydı.