İkincilik de değerli

A -
A +

Takım sporlarında hangi kategoride olursa olsun Avrupa Şampiyonası'nda şampiyonluğun en büyük adayı olmak ve finale kadar kazanılması gereken her maçı farklı kazanmak ülkemizin pek alışık olduğu bir şey değil. Ümitlerimiz bunu yaparak müthiş bir ulusal onur kaynağı oldular hepimiz için. Turnuvanın en başından beri takımımıza büyük destek veren İzmir seyircisi bu durumun öncelikle keyfini çıkardı, ekran başındaki yüzbinlerle birlikte... Son 40 dakika öncesinde çok gurur verici bir durumdu, ama bir yandan da oyuncularımız üzerinde baskı oluşturuyordu ister istemez... Bizim farklı yendiğimiz İtalyanları ve Slovenleri Sırplar'ın ancak uzatma(lar)da geçebilmesi sahte bir rahatlık getiriyordu belki de. Halbuki, final maçı final maçıydı ve her zaman zordu. Bizim takımımız çok iyiydi ama onlar da iyiydi; üstelik geçen yıl Avrupa Gençler Şampiyonası'nda bizi finalde yenen Sırbistan son birkaç yılın bilançosunda bizden daha iyi olan tek takımdı Avrupa'da... Üstelik çok da iyi bir oyun planı hazırlamışlardı. Orta sahadan başlayan baskılı yüksek alan savunması sonrasında 'adam adama'ya dönüyorladı. Yaptıkları baskı bizim hücuma hızlı gelişimizi kesmek için düşünülmüştü ve amacı top kapmak değildi. Temkinli yaklaştığımızda bizi düşük tempolu yarı saha hücumuna mâhkum ediyordu. Sırplar'ın yaptığı baskının üzerine gittiğimiz taktirde onları pota altında eksik yakalayıp kendi silahlarıyla vurabilirdik. Ersan ile bu şekilde tempoyu yükselttiğimizde güzel basketler attık. Çabuk geri koşarak çok sevdiğimiz fast breakleri bulmamıza ve alıştığımız şekilde ilk periyotta ezip geçmemize izin vermediler. Bir de Cenk'i iyi savundular ve sayı attırmadılar. Bu turnuvada ilk defa önde olmanın lüksüne sahip olamadık maç boyunca. Kısa bir bölüm haricinde hep Sırplar'ı yakalamaya çalıştık... Maçın başından itibaren hücum düzenimizden uzaklaştık. Alıştığımız atışları bulamadık, özellikle de yarı sahada pivotlarımızı kullanamadık. Ancak savunmamız iyiydi. Attığımız sayıların bir bölümü kaptığımız toplardan geldi. Savunma direncimiz olmasa fark daha da açılabilirdi: 20-31. Cenk ve Oğuz ikisi birlikte 12 atıştan sadece birini sayıya çevirebildiler ilk yarıda. O da Cenk'in kaptığı bir top sonrasında attığı bir turnikeden geldi. %18'lik üçlük yüzdemiz düşüktü, ama daha da önemlisi ilk 20 dakikada 10 serbest atışın sadece 4'ünü sayıya çevirebilmemizdi. Turnuvanın başından beri yüksek olmayan faul yüzdemiz farklı kazandığımız diğer maçlarda önemli olmazken, kötü hücum ettiğimiz bu maçta büyük önem kazandı. (Toplamda 9/20 attık) İzmir seyircisinin müthiş desteğiyle onları 40-40'da yakaladık ancak vurup geçemedik. Hücum ribauntlarında kolay sayılar verdik. Onları 64 sayıda tuttuk ama kendimiz de 58 sayıda kaldık. Düşük skorlu ama çok çetin bir mücadele sonrasında Sırplar büyük bölümünü önde götürdükleri maçı kazandılar ve şampiyon oldular. Biraz daha iyi oynasak Avrupa şampiyonu biz olabilirdik. İkincilik de çok değerli bizim için ve oyuncularımızla birlikte tüm ekibimizi tebrik ediyoruz. Oyuncularımızın ikinciliğe sevinmek yerine şampiyon olamadığımıza üzülmeleri, Avrupa platformunda nereye geldiğimizi açıkça gösteriyordu. Bu kadronun daha çok final oynayıp kaçırdıkları altın madalyayı fazlasıyla telafi edeceklerini biliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.