6 maçlık eleme turu maratonunun ilk karşılaşmasıydı ve 2009 Avrupa şampiyonasını garantileyebilmek için grup birincisi olmak gerekiyordu. 4 farklı grubun ikincilerinden üç tanesi finallere gidecek, bir tanesi ümidini Ağustos ayındaki nihai turlara bırakacaktı. Bizim grubumuzda zirveye daha yakın görünen bizimle birlikte Fransa idi. Yıldızları bulunmayan ve grubun favorisi olmayan, ancak Belçika'yı altına alıp kendi sahasında sürprizlerle kapağı finallere atmayı kovalayan Ukrayna mütevazi bir mücadeleyle bize epey kafa tuttu maçın başında... Oyuna iyi başlayıp üstünlük kurmamıza rağmen alan savunmasına döndüğümüzde rahat dış atışlar buldular ve oyunu dengelediler. (20-19 ve 30-30) Kerem Gönlüm'ü pota altında oynattığımız pivotsuz beşimizle oyunu hızlandırmayı denedik ama istediğimiz hamleyi yapamadık. Ta ki Kerem Tunçeri ve Ersan İlyasova imzalı üçlüklerle skor üretiminde vites yükseltene kadar. İlk yarıdaki 5/9'luk üçlük isabeti bizi 51 sayıya ve Ukrayna'dan oldukça güvenli bir uzaklığa taşıdı. İkinci yarıda Ukrayna'nın galibiyete yönelik hedefi kalmamıştı pek, ancak yine de mücadeleyi bırakmadılar. Biz de gereken karşılığı verdik; Ersan'ın 'double double'ından başlayarak el ele verip istediğimiz galibiyeti aldık. 20 sayıya çıkan farkı biraz daha iyi koruyabilirdik. Ancak önemli olan galibiyetti ve istediğimiz iyi başlangıcı yaptık. Kiev'deki karşılaşmada biraz daha iyi savunma yapmamız gerekecektir, fakat onu sırası geldiğinde düşüneceğiz.