Ligde rekabetin artmasıyla maçlara ilgi de artıyor. Tribünler doluyor ve aktif coşku zaman zaman amacını aşan taşkınlıklara dönüşebiliyor. Seyircinin ilgisi gibi son derece olumlu bir faktörü, basketbolun gelişimine yönelik doğru kullanılması salonlarda örnek anlayış ve davranış standartlarının oturtulmasıyla gerçekleşebilir. Seyircilerimiz tribün savaşlarının engel tanımaz cengaverleri olarak değil, salonlarımızdaki kaliteli seyir ortamının ortak mimarları olarak basketbolumuzdaki sorumlu yerlerini almalıdırlar. Bir yandan taşkınlıklara karşı gerekli güvenlik önlemleri alınırken, bir taraftan da taraftarları doğru düşünmeye ve davranmaya yöneltecek eğitim programları faydalı olabilir. Kendi sahasında ligin en güçlü takımlarını deviren Beşiktaş, bu hafta İzmir'de (maçtan önce tribünlerde çatışma da çıktı) Karşıyaka'ya farklı yenildi. İlk yarısında 52 sayı yedikleri maçta, Bergersen'i durduramayınca (8 üçlük - 39 sayı) etkili olamadılar. Gerçek pivotu olmayan Karşıyaka baskı yapıp tempoyu yükselterek rakibini bir anlamda kendi silahıyla vurdu. Her iki takım için de çok önemli karşılaşmada Efes son saniye üçlüğü ile Telekom'un namağlup unvanına son verdi. Ancak Telekom da galibiyeti kıl payıyla kaçırarak zirvede boşuna oturmadığını gösterdi. Efes savunması maçın başında önde olan rakibinin süratini biraz kesip, skor üretimlerini de ortalamalarının epey altına indirince oyunun önemli bir bölümünü kontrol etti. Telekom, kilit oyuncularının faul sorununa rağmen maçı sonuna kadar zorladı. Ercüment Sunter gerçekten dişli bir takım oluşturmuş. Oynadıkları maç sayısının artması ve oyuncuların birlikteliklerinin oturmasıyla play-off'lar için ciddi bir zirve adayı olacaklarını gösterdiler. İstediği galibiyetleri henüz alamayan Tuborg, Ülker karşısında bütün gücüyle mücadele ederek oyunu bir süre önde götürdü. Asım'ı pota altında durdurmakta zorlanan Ülker, ikinci yarıda oyundan düşen rakibi karşısında farkı açtı ve net bir galibiyet aldı. Alan savunması yerine baskılı savunmaya öncelik tanıması gereken İzmir ekibi, oyunun ilk bölümünde yakaladığı çizgiyi daha uzun sürelere yaydığı taktirde özlediği galibiyetlere kavuşabilir. Avrupa Kupası'nda ikinci tura yükselen F.Bahçe, bütün oyuncularına şans verdiği karşılaşmada İTÜ'yü zorlanmadan yendi. Banvit'ten sonra Tekel'i de yenen Cafe Crown G.Saray toparlanıyor. Dış atışlardaki üstünlüğüyle ilk yarıyı farklı önde kapatan Tekel, son periyodda başta Dixon ile atak yapan rakibini durduramadığı gibi, G.Saray'ın alan savunmasına karşı skor sıkıntısı yaşadı. Kritik son dakikalarda altın değerindeki faul atışlarını da sayıya çeviremeyince galibiyeti kapıp kaçan G.Saray oldu. Galibiyet hasreti çeken Erdemir, ilk çeyreği büyük çekişme içinde geçen (23-23) karşılaşmada Mersin Belediyesi'ne boyun eğerken,sezonun flaş ekibi Banvit, kendi sahasında hemen herkes kafa tutan Beykoz engelini aşmayı başardı. Banvit'in maç içindeki üstünlüğünü Dobie ile dengeleyen Beykoz, kazanmak için elinden geleni yaptı. Deplasmanda oynamasına rağmen oyuna çok iyi başlangıç yapan Darüşşafaka (21-5), Büyük Kolej'in ikinci yarıda toparlanması üzerine üstünlüğünü ve maçı kaybetti. Yeşil-siyahlılarda üç yabancı oyuncularının dışında çift haneli skor üretebilen çıkmadı.