Karşıyaka hız kesti
Haftanın en kritik maçı Karşıyaka-Ülker karşılaşmasıydı. İlk üç maçını kazanan ve bu arada Efes'i de deviren İzmir ekibi Ülker'i de yenip önemli bir avantaj sağlamak istiyordu. Jeffeson'un 41 sayısına rağmen bunu başaramamalarının bir nedeni kritik anlarda yaptıkları kötü atış seçimleri oldu. Cüneyt'in dönüşü organizasyon konusunda katkı sağlamış değildi; maç boyunca toplam 4 asistte kalmaları özellikle ilginçti. Hüseyin Demiral da Efes karşısındaki performansından uzaktı. Atina'dan yorgun dönen Ülker kaptanı Harun'un dağru oyunu ve Blair'in ribauntlarıyla kritik bir engeli geçiverdi. Pivotları Nedim Dal'ın (özellikle ilk yarıda etkili oldu) başarılı oyunu çevresinde mücadele veren genç Bursa ekibi Oyak Renault, Beşiktaş karşısında son dakikalarda zorlanmasına rağmen galibiyet serisini sürdürdü. Beşiktaş pivotu Volkan Çetintahra 17 dakikada 13 sayı 6 hava topu ile takımının en iyi oyuncularından biriydi. Onur Aydın da ona eşlik etti. Ne var ki siyah-beyazlılar'ın dış silahları yine işlemiyordu (2/13 üçlük) ve pota altındaki çabalar galibiyete yetmedi. Biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor. Kazanabilecekleri bir maçı daha kaybettiler. Önemli bir bölümü başabaş geçen karşılaşmanın sonucunda Kolejliler'e farklı yenilen İTÜ'de iki yabancının dışındakilerin skora katkısı sınırlı kaldığı gibi maç boyunca sürdürdükleri gevşek savunma oyunun son bölümünde tecrübesini ortaya koyan Gökhan Üçoklar gibi rakip oyuncuların ekmeğine yağ sürdü. Yılların emektar "Teknik"i ilerleyen haftalarda daha etkili olmak için önce savunmasını toparlamanın, sonra da hücum üretimini biraz daha yaygınlaştırmanın yollarını bulmak durumunda. Yeterli savunma yapmayan bir diğer ekibimiz G.Saray'dı. Bir hafta önce ezeli rakipleri F.Bahçe'yi sürklase etmiş olmaları ister istemez bir rehavet getirmiş gibiydi. Kağıt üzerinde favori oldukları Tekel karşısında öyle gevşek savunma yaptılar ki, kısıtlı kapasitesine rağmen maç boyunca iyi mücadele eden Tekel'i yücelttiler ve sonucun tayin edileceği son anlarda galibiyete ortak ettiler. Muratcan Güler'in "takımın en skoreri" olması ve kritik anlarda uzak atışlar kullanmakta tereddüt etmemesi bu oyuncunun geçen yıl yaşadığı "travma"yı geride bırakmakta olduğunun olumlu işaretleriydi. Dickel'in başarılı oyunun yanına yeni transfer Davenport'un 20 sayı, 15 ribauntluk performansını ekleyen F.Bahçe, Telekom karşısında yara sardı. Erdal Bibo'nun ve diğer bazı oyuncuların biraz daha iyi savunma yapmaları takımın performansını daha da arttıracaktır. Göztepe favori Efes karşısında pota altında zorlanırken özellikle ilk yarıda dış atışlarla oyundan kopmamayı başardıysa da ikinci yarıda hızlı hücumlarla oyunun kontrolünü tamamen eline geçiren Efes farka gitti. Brown oynamadığı veya iyi gününde olmadığı zaman Efes'de kimin skor üreteceği sorusunun cevabı ileride teknik yönetimin başını ağrıtacağı benziyor. Ömer Kahyaoğlu'nun skorer oyunu Darüşşafaka'yı Büyük Kolej karşısında rahat bir galibiyete götürdü.