Kartal tutulmuyor

Beşiktaş'ın ani bir idari kriz yaşaması ve siyah - beyazlı basketbolcular sahada ısınırken istifa eden yönetici sayısının artmaya devam etmesi beklenmedik bir olaydı ve müstafi yöneticilerin arasında basketbol sorumlusu sayın Kemal Gencer 'in de bulunması takımın üzerindeki baskıyı arttırıyordu. 'Uzunsuzluk sorunu 'nu çözmeye çalışan Galatasaray kısıtlı bütçesiyle bu eksiğini henüz gideremediğinden maçın favorisi Beşiktaş idi, ama kısıtlı kadrosuyla mücadeleye girişen Galatasaray yine de bir sürpriz peşindeydi. Oyun başladığında Beşiktaş pota altında Varda'yı kullanmaya ısrarla çalıştı. Böylelikle pivot sıkıntısı çeken Galatasaray'ın zayıf noktasının üzerine gitmeyi amaçlıyorlardı. Halid El Amin de sürpriz yaparak tam bir takım oyuncusu hüviyetine bürünmüştü; kendi atışlarını düşünmeden asistler yapıyor ve arkadaşlarına pozisyon hazırlıyordu. Elden geldiğince çabalayan Galatasaray, Beşiktaş'ın savunma yumuşaklığından da yararlanarak isabetli dış şutlar buldu. İlk dakikalarda yakaladıkları üstünlüğü sürdürdüler ve ilk periyodu önde bitirdiler. (24-21) Varda'nın yanına Ellis'i de katarak kendi pota altını iki uzunla güçlendiren Beşiktaş bir süre sonra savunmasını toparladı ve rakibinin sayı yollarını tıkadı. Kısa kalan sarı - kırmızılıların çabukluklarını kullanmak üzere oyunu hızlandırmamaları oyundaki dengenin aleyhlerine değişmesinin önemli bir nedeni oldu. Aksine, Murat Yolcu ile hızlanan Beşiktaş oldu ve arka arkaya fast breaklerle yaklaşık 5 dakikalık sürede bir tek basket atabilen Galatasaray karşısında üstünlüğü ele geçirdiler. (26-34) Mourning'i oyuna alan Beşiktaş ikinci yarıda bıraktığı yerden devam etti ve bazı kolay atışları kaçıran Galatasaray karşısında farkı açtılar. (45-60) Sarı - kırmızılı oyuncular kadro kısıtlılığı yüzünden yeterince değişemedikleri için giderek yoruldular. Ama oyunun çözüldüğünü düşünenler yanıldı, çünkü Galatasaray pes etmedi. Skor sıkıntıları bu dönemde sürse de müthiş bir gayretle potadan dönen kendi atışlarını kapıp yeniden deneyerek şanslarını sonuna kadar zorladılar. Bu büyük mücadele Beşiktaş'ın üstünlüğünü eritti. Bitime üç dakika kala farkı üç sayıya indirmeyi başarmışlardı. (66-69) İlginç bir ayrıntı, sıkıntılı geçen son periyodda Beşiktaş'ın Varda'yı kullanmaması idi. Yine de El Amin 'in mükemmel oyunuyla (19 sayı, 12 asist) maçı kazanan taraf oldular ve yollarına devam ettiler. Beşiktaş'ın El Amin'in skora katkısının yanında 12 asist yaptığı her maçı kazanmaya aday olduğunu düşünüyoruz. Bu arada henüz baş rollerde görünmese de kapasitesini belli eden Mourning 'e de bir not düşelim: Siyah - beyazlılar ondan daha iyi faydalanmanın yollarını bulmalılar, çünkü büyük hedeflerine giden zor virajlarda ihtiyaç duyacakları ekstra potansiyeli en iyi o üretebilecek gibi görünüyor. Galatasaray maçı kaybetse de Beşiktaş ile birlikte tebrikleri hak etti. Kıran kırana bir mücadeleyle geçen son çeyrekte verdikleri kazanma savaşını salondaki seyircilerin dışında Türkiye'nin dört bir yanındaki basketbolseverler de TV ekranlarından izledi. . İş yapacak bir pivot buldukları takdirde ligde birçok takımın canını yakacaklardır. Sonuç şimdilik ne olursa olsun, Galatasaray seyircisinin müthiş bir mücadele veren takımlarına sahip çıkması ve yönetimi de sahip çıkmaya zorlaması gerekiyor