Katar'ı rahat geçtik

Bir kaç hafta önce Ankara'da oynadığımız ve son anda yendiğimiz Katar, Dünya Şampiyonası'nda henüz maç kazanamamasına rağmen iyi yönetilen ve Afrika ülkelerinden devşirme oyuncularıyla cesur hücum ederek isabetli şutlar atabilen bir ekipti. Şu ana kadarki bütün maçlarımızı kazanarak grup ikinciliğini garantilemiş olmamız millilerimizin kazanma hırsından bir şey eksiltmemişti. Maçın hemen başından itibaren Katar'ın üstüne giderek hamle üstünlüğünü elimizde tuttuk. Karşılaşmanın önemli bir bölümünde orta sahada 1-3-1 baskılı alan savunması uyguladık. Amaç Katar'ı alıştıkları hücum düzeninin dışına çıkarmaktı. İyi hazırlanmış bu taktik işe yaradı. En önemli silahları olan üçlük atışlarda ilk 20 dakikada 2/11 gibi düşük bir yüzdede kaldılar. Katar savunması Avustralya ve Brezilya savunması gibi bunaltıcı olmadığından içeriden ve dışarıdan skor ürettik. Bir süre sonra Katar oyundan düştü. Fark 20 sayının üzerine çıktı. Hafif sakatlıkları yüzünden dinlendirdiğimiz İbrahim ve Serkan dışındaki bütün oyuncularımızı değiştirerek oynattık. Süre alan bütün oyuncularımız skora katkı yaptı. Maçtan sonraki basın toplantısında Katar Coach'u Stiebing'e, "Türk takımının en önemli özelliği birlik içinde oynamaları, umarım bizim oyuncularımız onlardan bir şeyler öğrenmişlerdir" dedirten saha içi dayanışmamız yine üst seviyedeydi. Son periyot içerisinde Katar arka arkaya bir kaç üçlük isabet yakalayarak farkı azalttıysa da maçın sonucuna yönelik bir tehdit oluşturmalarına izin vermedik ve arka arkaya dördüncü galibiyetimizi aldık. Bugün grup birinciliği için Yunanistan ile oynayacağız. Yunanistan maçının sonucu gruptaki pozisyonumuzu netleştirmekle kalmayacak çaprazımızdaki D Grubu sıralamasıyla birlikte çeyrek finale yükselmek için oynayacağımız eleme maçındaki rakibimizi de belirleyecek.