Tam bir hafta önceki Cumhurbaşkanlığı Kupası kapışmasında F.Bahçe Ülker yüksek ofansif performansıyla üstünlük sağlamış, sonrasında Efes Pilsen Gregory ve Hutson ile farkı eritmiş, son dakikaları başa baş geçen karşılaşma kıl payı F.Bahçe'nin olmuştu. Bu sefer maçın büyük bölümünü üstün oynayan Efes idi, ancak son dakikalarda direncini artırarak galibiyete ulaşan yine F.Bahçe Ülker oldu. Kura cilvesiyle sezonun hemen başında tekrar karşı karşıya gelen iki güçlü ekip gerekli ince ayarları yapmışlardı. Efes İbrahim'i Gregory ile iyi savunarak rakibinin erken patlamasına bu sefer izin vermedi. F.Bahçe'nin ilk 5 dakikadaki bütün sayılarını atan Mirsad'a daha fazla alan kaldıysa da, dengeli bir ilk periyot oynandı. Sarı-lacivertliler Mirsad ve Vidmar'la pota altını daha sağlam tutarken, birden Semih-Oğuz ikilisine geçtiler. Woods ile beşini uzatan Efes, adım adım üstünlük sağladı: 23-15. Ama Woods'un etkili olmasından ziyade hep birlikte iyi oynayarak ve iyi savunma yaparak. İlk yarıdaki önemli faktör Efes savunmasıydı ve son birkaç dakikaya kadar Fener'in yıldızlarını çok iyi tuttular. Bu savunma sayesinde F.Bahçe'nin İlk yarıda kullandığı üçlüklerin yarısından daha azıyla, daha fazla üçlük basket ürettiler. (5/6 ve 4/15). Efes'in güçlü savunması Fener hücumlarını iyice bireyselliğe yöneltti. Asist performansları düştü. Skorer kimliklerine uymayan bu durum sarı-lacivertlileri de ister istemez savunma yapmaya zorluyordu. Kırılma noktası Efes savunmasının gevşemesi, ya da F.Bahçe'nin aynı şekilde iyi savunma yapmaya karar vermesiydi. Oyunun sonu yaklaşırken canını dişine takan F.Bahçe kolektif savunma kalitesinden ziyade dirençle savaşarak ve araya birkaç üçlük de sıkıştırarak farkı kapadı. Mirsad, Solomon ve arkadaşları kaybetmeyi inatla reddediyorlardı. Bitime 3 dakika kala beraberlik geldi (69-69), tribünler ayaktaydı. 50 saniye kala yine beraberlik (72-72) ve F.Bahçe müthiş bir mücadeleyle üç sayılık üstünlük sağladı. Efes kalan 6 saniyede kötü hücum edince bir kere daha kazanmayı başardılar. Maç boyunca lehine gelişen göstergelere rağmen Efes, rakibine bir haftada ikinci defa mağlup oldu. Çok farklı şartlarda gelişen ancak son bölümleri müthiş mücadeleyle geçen her iki maçı da kazanmak sarı-lacivertliler için oldukça önemliydi, çünkü Efes'in özellikle büyük bölümünü üstün oynadıktan sonra dünkü maçı da kazanamaması, puanın yanında psikolojik avantaj da sağladı.