Kurumsallaşmak

A -
A +

Hızlı oyunu başarıyla oynayan, birbirinden değerli dış hücum silahları bulunmasına rağmen iyi savunma da yapabilen Bologna'ya karşı İtalya'da farklı kaybedilen maçın rövanşıydı ve Bologna açıkçası Abdi İpekçi'de de favoriydi. Kendisi de eski bir Efes oyuncusu olan Bologna menaceri Zoran Saviç buna rağmen maçtan önce "Efes uzun yıllardır Euroleague'de oynayan bir ekip, maç zor geçer"diyordu ve bizim pek alışık olmadığımız bir yaklaşımla sahadaki görünen dengelerin dışında pek görünmeyen bir başka konsepte, güçlü bir kurumsal kimliğin önemine işaret ediyordu. Bolgona'yı yenmek Efes'i grup birinciliğine taşıyacağı için karşılaşma bizim için büyük önem taşıyordu. Yenilgi halinde ise grup zirvesinden uzaklaşacaktık. Rakibin gücünün yanında sahadaki gerilimin de etkisiyle olacak, Efes oyuna iyi başlamadı. (0-7) Belki de en kötüsü top kayıplarıydı; ilk 6 dakikada 4 sayı atabildik. Kötü başlangıcın ardından onları yakaladığımızda bile (11-11) iyi oynuyor değildik aslında. Dakikalar ilerledikçe skorda sadece birkaç sayı gerideydik gerçi, ama hava toplarında, top kayıplarında ve diğer bazı kilit istatistiklerde rakibimizin net bir üstünlüğü vardı. Bu dönemde dış oyuncuların savunmasına konsantre olurken potadan dönen topları alamadık, İtalyan ekibinin hızlı hücumlarını pek durduramadık ve kendi hücum alanımızda zorlama atışlar kullandık. Kendi sahamızda oynamamıza rağmen tempoyu hızlandırmaktan korkar gibiydik. Bologna ustaca baskı yaparak temsilcimizi alışık olduğu hücum düzeninden uzaklaştırdı. Solomon'un bireysel zorlamalarla attığı sayılar farkın aleyhimize açılmasını önlemekle birlikte maçın sonucuna yönelik ışık belirtileri taşımıyordu. (22-28) Efes'in coachu Oktay Mahmudi sahalarımızda pek görülmeyen önemli bir hamle yaptı. O ana kadar bütün şutları potadan dönmüş Domercant'ıoyunda tutarken Efes'in oyun kurucusu ve o ana kadarki en skorer oyuncusu Solomon'u, - hücum ahengini sağlayamadığı için - kenara aldı. Solomon tekrar oyuna girdiğinde doğru oyun tarzına yönelirken Domercant da Efes'i zafere götüren mücadele ahenginin mimarlarından olacaktı. İyi geçmeyen bir ilk yarının arkasından soyunma odasına giderken Efes'i ayakta tutan tek istatistik 13/26'lık fena olmayan şut isabet oranıydı. Soyunma odasından sahaya dönen ise farklı bir Efes oldu. Maçı kazanabileceğini hisseden, bunu gerçekleştirmek için savunmada varını yoğunu harcayıp hücumda cesaretle rakibin üzerine giden temsilcimiz, ikinci yarıda oyuna ağırlığını koydu. İyi ve sert savunma yaptık. Pota altında Prkaçin'e indirilen toplardan hasar gören Bologna pivot bölgesine yardım getirmeye başladığında topları ustaca tekrar dışarıçıkardık ve isabetli atışlar bulduk. Arada sırada bazı erken atışlar kullansa da genelde son derece olumlu oynayan ve başarılı dalışlarla arkadaşlarına pozisyon hazırlayan Solomon oyuna ağırlığını koydu. (61-50) Efes'in farkı açtığı dönemde karşı hamle yapamayan Bologna coachu Repesa , son kozunu şapkasından çıkardığında farka gitmek üzereydik. İtalyanlar birden alan savunmasına döndüler. Maçı kazandığımızı düşünmeye başlamışken topu içeriye geçirmeyi bırakınca bocaladık ve tempomuzu kaybettik. Bu da yetmiyormuş gibi geçen yıl aldığımız pahalı dersi unutmuşcasına Basile'den kritik üçlükler yedik. Yeniden maça ortak olan İtalyanları yine de son dakikalardaki direncimizle devirmeyi başardık. Efes'i grup birinciliğine yükselten galibiyette Solomon'un attığı 26 sayı kadar ürettiği 6 asist de önemli rol oynadı. Bütün oyuncuların ikinci yarıda verdiği kazanma savaşının yanında Oktay Mahmudi'nin başarılı yönetimini tebrik etmek gerekiyor: Genel anlamda kendi takımından daha güçlü bir takımı yenebilmek için sahaya gereken ekstra katkıyı yaptığı ve kötü başlayan takımını çok iyi toparladığıiçin, ama özellikle de kendi atışlarını takımından önce düşünmeye yatkın Solomon'u kollektif anlamda verimli bir çizgiye çektiği için... Kurumsal kimlik meselesini de unutmamak gerekiyor tabi. Efes'in güçlü kurumsal kimliğini sadece dünkü maçta sarfedilen çaba değil, son 30 yılın birikimi oluşturuyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.