Türk basketbol tarihinde belki de ilk defa 11 bin 300 kişilik salonun bütün biletleri 1.5 gün öncesinden tükenmişti. Bilet kalmadığının bilinmesine rağmen Abdi İpekçi Salonu'nun kepenkleri kapalı gişelerinin önünde sabahın erken saatlerinden itibaren kuyruklar oluşmuştu. Milli Takımımız'ın saha içi peformansıyla birlikte gelişen idari anlayış da dikkatleri çekmekteydi. İstanbul'a bir yerine iki gün öncesinden gelen grup lideri Litvanya, yaptığı antrenmanlarda maça verdiği önemi göstermişti. Onlara karşı ortaya koyacağımız performans nerede olduğumuzu görmek açısından gerçekçi bir gösterge olacaktı. Özellikle üç sayılık atışlara karşı iyi savunma yapmamız gerekiyordu. İlk dakikalarda birkaç üçlük atış yemenin ötesinde pota altına yapılan topsuz dalışlara atılan pasları durduramadık. Geriye düştük. Hücum yarı alanımızda da Kuzeylilerin sert savunmasına karşı sıkıntı çektik. İş bireysel zorlamalara kaldı, topu içeride Hüseyin'e verdiğimiz pozisyonlar hariç pozisyon üretmekte zorlandık. İlk periyodun bitiminde Litvanya sahada daha ağır basmaktaydı (15-25). Skor 18-31'ken iyi oynayan Hüseyin'in Mirsad ile değiştirilmesi mükemmel bir hamleydi. Takımımızı kısalttı ve hızlandırdı. Tutku'nun kaptığı toplarla bir anda rakibi yakaladık (31-31). İlk yarının bitimine doğru kiritik bir anda oyuna sokulan Vedat Koruk etkili olamadı. İlk yarıdaki 21-14 hava topu üstünlüklerine eklenen Zukauskas'ın 5 bloğu Litvanya'nın önde oluşunu açıklıyordu. İki kısaları Jasikavicius ile Macijauskas'ın dış atışlarına da çare bulamadık. (ikisi toplam 50 sayı üretti). Yine de mücadeleyi sürdürdük ve maçtan kopmadık. Dev Zukauskas'ın 5 faulle oyun dışı kalışı ve bizi öne geçiren Alper'in üçlüğü arka arkaya geldi (68-66). Arkasından Abdi İpekçi'yi temellerinden sarsan bir son periyod daha yaşandı. Yakaladığımız avantajı kullanamadık ve Litvanyalılar'ın maçı önce uzatmaya götürmelerine, sonra da galibiyeti adeta aslanın ağzından kapıp kaçmalarına engel olamadık. Gösterdikleri direnç için onları kutlamak gerekiyor açıkçası, çünkü o atmosferde kazanmak kolay değildi. Biz ise iyi mücadele etmenin ötesinde etkili bir basketbol oynayamadık. Ancak Hidayet ve Mehmet Okur ikilisinin sayı ve rebound gücünün bizi dünkü performansımızın epeyce ilerisine taşıyacağı da unutulmamalı.