Bütün zamanların en büyük oyuncusu Michael Jordan, 39.yaş gününe 5 ay kala kırlanmış şakaklarıyla basketbola geri dönünce Amerika'da genel bir heyecan dalgası oluştu. Hem de milletçe yaşanan hüzün ortamına, olağanüstü güvenlik önlemlerine ve çatırdayan ekonomiye rağmen. NBA'le ilgili tüm kurumlar hemen hareketlendi; basketbolseverler bilet almak için gişelere koşarken, TV kanalları Wizards maçlarını ekleyebilmek için önceden açıklanmış naklen yayın programlarını değiştirdiler, sporla ilgili firmalar da stratejilerini baştan düzenlemeye koyuldular. Madolyonun öbür tarafını ise medyadan gelen olumsuz eleştiriler oluşturdu. "Genç yıldızlara karşı başarılı olamayacak", "Jordan büyük hata yaptı", "Bu kadar parlak bir kariyerden sonra maceraya atılmaya ne gerek vardı, rezil olacak" öne çıkan başlıklardan bazılarıydı. Eleştiriler o derece yıpratıcı oldu ki, Jordan birkaç gün önce 200'den fazla medya mensubunun katıldığı basın toplantısında gazete okumayı ve TV izlemeyi bıraktığını açıkladı. "Amerika hürriyetlerin ülkesidir, insanlar ne yapmak istediklerine kendileri kara verebilir. Fiziki olarak 25 yaşında değilim ama basketbolu en üst düzeyde oynayacak durumdayım. Başarmak için geri dönüyorum" diyordu. 6 NBA şampiyonluğuna, sayısız kişisel ödüle, saymakla bitmeyecek kadar çok paraya ve Washington Wizards takımının ortağı ve basketbol direktörü olarak çok prestijli bir işe sahipken, neden bu maceraya atıldı? Kendisinin öne sürdüğü "Gençlere basketbolu öğretmek için en iyi yol onlarla beraber oynamak" gibisinden yaklaşımları nedenleri açıklamaya yetmiyordu. Üstelik kurallar gereği oynamak için takımdaki hisselerini satmak zorunda iken. Peki Lakers gibi şampiyonluğu kovalayan bir takımda sınırlı bir rol almak ve başarıyı paylaşmak varken neden genç oyunculardan kurulu bu zayıf takıma (geçen yıl 19 galibiyete karşılık 63 yenilgi aldılar) katılmaya karar verdi ve tarihe geçen "büyüklüğünü" riske attı? Bir milyon dolarlık yıllık kazancını ikiz kulelerin yıkılışından zarar görenlere bağışlaması olaya duygusal bir boyut getirdiyse de kimilerine göre geri dönüşünde maddi nedenler rol oynadı. Esquire dergisinde Jordan'ın başarısız yatırımlarının bir listesini yapan Sam Walker, majesteleri için servetini büyütmenin en kolay yolunun basketbola dönmek olduğunu vurguluyordu. Wizards'ın sezon öncesindeki son hazırlık maçını oynayacağı Connecticut'taki Mohegan Sun Casino tesisinde Jordan'a ait önümüzdeki günlerde açılacak iki restaurant birden bulunması dahi bu düşünceyi destekliyordu. Benzer örneklere göz atmak bakış açımızı genişletebilir. 1972 Münih Olimpiyatları'nda yüzme dalında tarihe geçen ve 17 yıllık bir aradan sonra Barcelona Olimpiyatları'nı hedefleyerek üç yıllık bir programla 1989 yılında yüzmeye geri dönen Mark Spitz 39 yaşındaydı; başarılı olamadı. Amerikan jimnastiğinin büyük ismi Shannon Miller da üç yıllık bir ayrılıktan sonra Sydney Olimpiyatları'na yönelik olarak 1999 yılında geri dönmeyi denedi. Sporu bıraktıktan sonra NBC televizyonu yorumcusu olarak birçoklarının imrendiği bir konumdaydı, ülke çapında konferanslara çağırılıyordu, ün ve para kazanıyordu, ancak bunların hiç biri onun açısından, 92 ve 96 olimpiyatlarında kazandığı madalyaların yerini tutmuyordu. Miller da başarılı olamadı, ancak "dönüşün nedenlerini" çok güzel ortaya koydu. 27 Eylül tarihli New York Times'da "İşin sırrı mücadele ve adrenalin arayışında. Sporu bıraktıktan sonra uçaklardan atladım, okyanuslara daldım, her şeyi denedim ama aynı duyguları yaşayamadım. Bu yüzden geri dönmeyi denemek zorundaydım" diyordu. Miller'ın içten sözleri bazı başarılı sporcuların ve sanatçıların emekli olduktan sonra düştükleri boşluğun nedenini de açıklıyordu. Faal spor hayatından sonra başka alanlarda iş bulmak, başarılı olmak mümkün, ancak bunların hiç biri sportif macadelenin heyecanını ve binlerce insan tarafından alkışlanmanın verdiği tatmin duygusunu karşılamıyor. Kişinin maddi olanaklarının iyi ya da yetersiz olması bu gerçeği değiştirmiyor, sadece boyutlarını etkiliyor, hatta maddi sıkıntılar da eklendiği taktirde içine düşülen boşluk bunalıma dönüşebiliyor. 82 maçın tümünde oynamıyı hedeflediğini şimdiden açıklayarak herkese meydan okuyan Jordan için de aynı şeyin geçerli olduğu düşünebilir. Kendisi de zaten "Kaşınması gereken bir sızıdan" (an itch that needed to be scratched-New York Times, 2 Ekim) bahsederken bu durumun ipuçlarını vermekteydi: İş dünyasında elde edebileceği hiçbir yetki veya maddi kazanç, Jordan için basketbol sahasında bulduğu heyecanı karşılamıyordu. Majesteleri de bu yüzden geri dönüyor, hem de tıpkı diğer örnekler gibi eski gücünde olmamasına rağmen...