Normal sezonun son haftası da oynandı. Play-off'a kalanlar ile lige veda edenler belirlendi. Bundan sonra asıl sıralamaları belirleyecek play-off turları oynanacak. Nihai sonuçların play-off'da belirlenmesine rağmen normal sezon sonuçları da bu süreci etkiliyor, çünkü takımlarımız normal sezon maçlarında aldıkları sonuçları avantaj ve dezavanataj olarak play-off'a taşıyorlar. Hatta birçok ülkede yapılan uygulamaların daha da ötesinde normal sezonda aynı takıma karşı iki maçı kazanan TBL play-off'da rakibine karşı ilk maçı kazanmış sayılıyor. Son maçında Efes'i deviren Ülker uzun maratonu ilk sırada bitirdi. Sezon başında yaşadıkları sakatlıkları, dönemsel çalkantıları, hatta beklenmedik coach değişikliğine rağmen bu sonuca ulaşmaları önemliydi. Play-off Cüneyt için önemli bir sıçrama platformu olabilir. Son derece ayrıntılı bir düzene sahip Efes'in kurumsal takım sistemi Ermal'in sezonun büyük bölümünde oynamaması, Popovic'in en kritik dönemde sakatlanması ve yerlerine takviye yapılamaması yüzünden bu sene oldukça zorlandı. Çok iş yapabilecek Smith'i henüz takıma adapte edebilmiş değiller. Sezon başında takımın büyük bölümünü değiştiren ve Murat Didin'i takımın başına getirerek büyük hedefler belirleyen Beşiktaş, sezonu üçüncü bitirmesine rağmen kendisinden yukarıda yer alan Efes ile Ülker'i her iki maçta da yenerek önemli avantaj sağlamış durumda. Zaman zaman sayı üretmede zorlanmaları zayıf noktaları olmakla birlikte dirençli ve tempolu oyun stilleriyle zirveyi hedeflemeye devam ediyorlar. Sezon başında kimsenin fazla bir şey beklemediği Banvit normal sezonu 4. sırada bitirdi ve bize göre en başarılı takım ünvanını hak etti şimdilik. Coachları Baldwin'in Yeni Zelanda millli takımının başına gittiği dönemde gereksiz iki maçı da kaybetmeseler zirve ortağı olacaklardı neredeyse... Telekom sezona çok iyi başlayıp uzun süre liderliğin keyfini sürdürdükten sonra sezonun ikinci yarısında bir düşüş yaşadı. Tempolu oynuyorlar ve çabuk atışlar kullanarak oyun içinde skor patlamaları yapabiliyorlar, ancak savunmaları ofansif potansiyellerini oldukça geriden takip ediyor. Özellikle Tutku'nun iyi oynadığı günlerde yenilmesi çok zor bir takım haline geliyorlar. Tekel, Reese gibi yetenekli bir oyuncunun performansıyla normal sezonu 6. sırada bitirdi ve başarılılar arasında yerini aldı. Tekel kimseye peşinen boyun eğmedi ve en güçlü ekipleri yenebildiler ya da sonuna kadar zorlayabildiler sezon boyunca... Beşiktaş ile oynayacakları seride kapasitelerini gerçek anlamda sınama fırsatını bulacaklardır. Şu andaki konumu bunu tam olarak yansıtmasa da F.Bahçe'nin hedefi büyük. Sezonun önemli bir bölümünde Aydın Örs'ün istediği sert savunmayı yapamadılar ve bu yüzden kritik maçlar kaybettiler. Mrsic'e biraz fazla bağımlı gibi görünseler de her gün tecrübe düzeylerini arttıran Semih ve Hakan'ın play-off'da büyük katkı yapmaları beklenebilir. Yetenekli oyunculardan kurulu derin bir kadroya sahip G.Saray play-off'a katılmayı son anda başararak taraftarlarını şaşırttı açıkçası, ancak kapasiteleri play-off'da kimseye kolay lokma olmayacaklarına açıkça işaret ediyor. Çok yakınlaşmalarına rağmen son anda play-off dışı kalan Darüşşafaka dış atışlara dayalı basketbolu ile elinden geleni yaparken idari sıkıntılar yüzünden yabancı oyucularını sezon ortasında kaybeden K.Yaka özverili mücadelesini sürdürmesine rağmen play-off'a giremedi. Tuborg, B.Kolej, ve Mersin BŞB normal sezon boyunca düşme korkusu ve play-off ümitleri arasında gidip geldiler ancak zaman zaman çok heyecanlı maçlar yaşattılar. Beykoz ise düşme korkusunu çok yakından yaşamasına rağmen TBL'de kalmayı başardı. Sezona ümitli başlayan ancak kadrosuna uygun sonuçları bir türlü alamayan Erdemir ile TBL seviyesinin çok altında bir bütçeyle mücadele ederek erken dönemde ümidini kaybeden İTÜ onlar kadar şanslı değillerdi. Onları bir an önce yeniden TBL'de görmek istiyoruz.