Türkiye Basketbol Ligi'nde geçen yıl yaşadığımız bir sıkıntı büyük ölçüde aşılmış görünüyor; takımlar arasındaki güç farklılıkları oldukça azaldığından kimin kimi ne zaman yeneceği artık öngörülemiyor. Bu durum ligdeki rekabeti ve heyecanı arttırıyor. Kağıt üzerinde en güçlü kadroya sahip görünen Ülker geçen hafta mütevazı F.Bahçe'yi ve bu hafta iddiasız Büyük Kolej'i oldukça zor yenebildi. Bir başka çok güçlü ekibimiz, geçen yılın şampiyonu Efes bu hafta, 2.Lig'den henüz yükselmiş Tuborg karşısında aynı derecede şanslı değildi. İki ekibin daha evvelki kapışmalarında tabelaya yansıyan sonuçlar temsil ettikleri firmaların pazar paylarına paralel olmuştu genelde. Bu sefer öyle olmadı, rakibini devirmeyi başaran İzmir ekibi Tuborg, namağlup unvanını koruyarak sıralamada Efes'in üzerine çıktı. Efes cephesinde Kaya'nın hiç dış şut kullanmadan gerçekleştirdiği (10/14; %71) 25 sayılık mükemmel performansa sadece Granger destek verebildi. Prkaçin yine ortalarda yoktu (zaten sakatlanıp çıktı), Langdon da bekleneni veremedi. Tuborg ise oyunun bazı temel nüanslarında çok başarılı oldu; mesela Hakan'ın 10 asisti ile Jensen - Whisby ikilisinin toplam 25 hava topu Efes'in bu kategorilerde takım olarak toplam üretimine yakındı. Efes'in oyunu dengelemek için kalan tek şansı isabetli üçlüklerdi. Tuborg bu alanda da Hakan ve Barış ile ağırlığını koyunca haklı bir galibiyet aldı. Ülkerspor ilk üç periyodda çok zorlandığı maçta Büyük Kolej'i son dakikalarda dağıtarak istediği galibiyeti aldı. Yine de 16 sayılık fark kimseyi yanıltmasın, tek yabancılı rakiplerine karşı hiç de iyi oynamadılar ve 60 sayı barajını aşamadılar. Ülker iki haftadır iyi oynamasa da kritik son dakikalarda ağırlığını koyarak galip gelmesini biliyor. Yıldız oyunculara sahip olmanın en önemli avantajı da bu olsa gerek; ilerleyen haftalarda takım içindeki dengelerin oturmasıyla performanslarını arttıracaklardır. F.Bahçe ise heyecan verici genç oyunculara sahip olmasına rağmen son dakikaları doğru oynayacak yıldız oyuncu eksikliği duyuyor. İlk iki haftada maç boyunca etkili olmalarına rağmen son dakikalardaki hatalarıyla yenildikten sonra Telekom karşısında bir varlık gösteremeyerek yenildiler. Özellikle pota altında etkisiz kalan F.Bahçe bu yıl kadrosunda olmayan Zaza'yı arıyor, çünkü kritik anlarda takımı ateşleyecek kimseyi bulamıyorlar. Sahip oldukları yetenekli gençlerden performans alınabilmesi için etkin bir "coaching" faktörü gerekiyor; oyuncularını en iyi tanıyan kişi olarak Murat Özgül'ün bir çıkış yolu bulacağına inanıyoruz. Çok iyi oynamamasına rağmen maç kazanmayı başaran G.Saray, Tekel'i de mağlup ederek yoluna devam etti. Düzenini henüz oturtamamış görünen ve elindeki etkili oyuncuları yeterince kullanamayan Tekel'in dağınıklığı bu sonucun hazırlayıcısıydı. Sezona iyi başlayan (ve fikstür avantajını da kullanan) Darüşşafaka da Oyak Renault'yu mağlup ederek namağlup unvanını sürdürdü. Daçka'da önemli roller üstlenen Ersin, Erdem ve Cüneyt gibi oyuncuların performansının "yabancı olsun da nasıl olursa olsun" düşüncesine karşı önemli bir çıkış olduğunu düşünüyoruz. Beşiktaş Porto Rikolu Ayuso'yu San Antonio'dan kesilir kesilmez kaptı ve bizce sezonun en önemli transferlerinden birini gerçekleştirdi. Böylece Halid El Amin'in yanına ekledikleri Ayuso'nun skor gücüyle ligin en heyecan verici guard ikililerinden birine sahip oldular. Beşiktaş'ın bu sene ciddi bir ilk dört adayı olması gerektiğini düşünüyoruz. Tofaş'a karşı favorisi oldukları maçı kazandılar, bu arada Ruziç çok iyi oynadı. Ligimizde hatırı sayılır yeteneklerin istedikleri dakikaları alamayıp nasıl kenarda oturdukları hatırlandığında Tofaşlı gençlerin kendilerine verilen şansı iyi değerlendirmeleri gerektiği daha net ortaya çıkıyor. Haluk Okçuoğlu yönetimindeki Aras İTÜ üst sıralara tırmanırsa kimse şaşırmasın. Harun gibi bir süper yeteneğin etrafında sonuç alabilecek bir takım kurdular ve bunun karşılığını alıyorlar. Bir de forvet pozisyonundaki eksikliklerini giderirlerse daha da etkili olacaklardır. Yetenekli oyunculara sahip olmasına rağmen İTÜ'ye boyun eğen Karşıyaka'nın elindeki potansiyeli yeterince kullandığı söylenemez.