Sevinç ve hüzün iç içe

A -
A +

Belki bütün zamanların en çekişmeli sezonu sevinçleri ve hüzünleriyle sonuçlandı. Takımlar en üstten alta doğru performanslarına göre sıralandı. Sadece sıralamaya bakıp başarı kriterleri geliştirmek biraz sığ kalıyor aslında. Daha kapsamlı bakabilmek için bütçeleri, teknik ve idari kapasiteleri ve bir sürü başka faktörü de sıralamalarla birlikte değerlendirmek gerekiyor. Beşiktaş uzun maratonu ilk sırada tamamladı ve normal sezonun kralı oldu. Maddi sorunlar, takım içinde karışıklıklar ya da başka zorluklar siyah-beyazlıları durduramadı. Şimdi bunların hepsini geride bırakıp play-off'taki zorlu şampiyonluk hedefine ulaşmak istiyorlar. "Play-off Treni"ne son anda atlayan Banvit ile ligde ilk senesini yaşayan Antalya Belediyesi'ni belki biraz ayrı tutmak gerekebilir, ama diğer tüm play-off yolcuları ciddi şampiyonluk hesapları yapıyorlar. Uzun sezon maratonu boyunca F.Bahçe Ülker bazı sürpriz mağlubiyetler almış olabilir, Efes savunmaya gereken önemi vermemiş olabilir, Telekom sakatlıklarla birlikte bocalama dönemleri yaşamış olabilir, G.Saray her hafta istediği performansı sergileyememiş olabilir, Karşıyaka en değerli oyuncusunu sezon içinde elden çıkarmak zorunda kalmış olabilir, ama bunların hiç biri sonucu değiştirmiyor. Geçmişte bir-iki takımın hegemonyasında yaşanan şampiyonluk yarışında, bu sene birbirinden kapasiteli çok sayıda takımımız yer alıyor. Yani kolayı zoru yok, play-off mücadelesi ilk defa ilk turdan itibaren en sert mücadelelere sahne olacak. Yıpratıcı mücadelede lige veda edeceklerin belirlenmesi de aynı şekilde zorlu süreçlere sahne oldu. Sezon başında aldığı yanlış kararların acısını çeken ve en alt sıraya adeta demir atan Darüşşafaka, Halil Üner yönetiminde kimlik değiştirdi adeta ve son düzlükte masalsı bir başarı hikayesine imza atarak ligde kalmayı başardı. 150 yıllık camianın sponsorluk konusuna daha sıcak bakmaya başlaması parlak günlerin habercisi olabilir. Son aşamada lige veda edenler TTnet Beykoz ve Alpella oldu. Her veda burukluk içerir, ama bu sezonun sonuçları daha bir buruk geldi bize. İki güzide kulübümüz de parlak hamlelerle başlamışlardı yarışa, ama şok bir sonuçla bitirdiler. Yıllardır maddi sıkıntılarla boğuşarak ne yapıp edip ligde kalmayı başarmış Beykoz, üç yıllık güçlü bir sponsorluk anlaşması ve herhalde tarihinde hiç sahip olmadığı bir bütçe kapasitesiyle oynadı ama ligi son sırada bitirdi. Alpella ise sezonun ilk yarısındaki Ömer Aşıklı döneminde anlı şanlı galibiyetler alarak orta üst sıralarda seyrederken, Beykoz ile aynı kaderi paylaştı. Yetenekli ve genç oyuncularla mücadele ederek Efes ve F.Bahçe gibi takımları deviren Alpella'nın vedası da aynı şekilde buruk oldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.