Play-Off öncesinde son maçlar oynanırken alt sıralardaki mücadele sonuçlandı ve konsatrasyon yeniden ipi kimin göğüsleyeceğine kaydı. Ligin zirvesindeki her iki takımımız da diğer rakiplerini sürekli yenmekteler. Gelecek hafta oynanacak olan Ülker-Efes mücadelesi liderlik koltuğuna kimin oturacağını belirleyecek. Bu hafta Büyük Kolej'i farklı yenen Efes'in 24. galibiyetiydi bu arka arkaya gelen. Sahada Efes'in pota altı üstünlüğü rahat bir galibiyet getirirken bizim açımızdan sevindirici bir husus, yetenekli olmasına rağmen takımında hiç oynama fırsatı bulamayan Valentin Pastal'ın oynatılmasıydı. Bu tür yetenekli genç oyuncuların büyük takımların kadrosunda tutulup oynama fırsatı bulamamaları önemli bir kayıp oluyor; Valentin başka bir takımda olsaydı artacak oynama süresinin hem kendi gelişimine, hem de lige daha fazla katkı yapacağı bir gerçek. KEREM AZ SÜRE ALIYOR Ülker de farklı galibiyet aldı, ama rakip Galatasaray olunca bu kadar sürpriz olarak kabul edilmedi. Play-off'ta yukarıyı zorlayabilecek takımların başında gelen Galatasaray'ın bu kadar etkisiz kalması beklenmiyordu. Sarı-kırmızılılarda pota altına bir pivot takviyesi işe yarayabilir (Blair'in oynamamasına rağmen etkili olamadılar), ayrıca bütün olarak pek etkili olamayan ama Muratcan gibi oyuncuların bireysel çabalarıyla bir yere gelen savunma düzeylerini yeniden yükseltmeleri gerekiyor. Serkan da iyi oynadı, ama Ülkerspor'da en etkili oyuncu normalde fazla süre alamayan Kerem Gönlüm oldu. Forvet mevkiinde kullanılabileceği birkaç hücum silahı geliştirdiği takdirde oyunda önemli bir faktör olabilecek bu oyuncudan Ülker'in normalde pek faydalanmaması üzücü; o da başka bir takımda olsaydı daha fazla oynayıp hem kendi gelişimine, hem lige, hem de Milli Takımımız'a katkısı olabilirdi. FENER'İN HAKKI FENER'E Ligde kalma hedefine ulaştıktan sonra bir anlamda 'ununu elemiş eleğini duvara asmış' İTÜ'de Johnson'un da ülkesine dönmesi onları Fenerbahçe için iyice kolay lokma haline getirmişti. Yine haftalardır aldığı galibiyetlerle sıralamada giderek yükselen sarı-lacivertlilerin hakkını teslim etmek gerekiyor; ligde 4.sıraya yükselmiş durumdalar. Geçen yılı hiç oynamadıktan sonra eski çizgisini yakalamaya çalışan Emre Ekim'in 8 hava topu olumluydu. Play-off'ta zirveyi nereye kadar zorlayabileceklerini hep birlikte göreceğiz. Sezon başında çok şey beklidiğimiz Pınar Karşıyaka eski çizgisinde değil. Kolejliler'i yendi yenmesine, ama ligden düşmesi kesinleşen tek yabancılı rakipleri karşısında daha rahat kazanmaları gerekirdi. Üstelik 46 sayı yedikleri ilk yarıyı mağlup kapattılar. RASİM FARKI Haftanın çekişmeli karşılaşması Bursa'daki O.Renault-T.Telekom karşılaşmasıydı. Rasim'in başarılı oyunu (17 sayı-13 rib) Bursa ekibinin galibiyetine yönelik önemli önemli bir faktör oldu. Telekom'da Şemsettin'in skor ürettiği maçlarda takım oyunundan kopmalar yaşandığını düşünüyoruz. Yabancı oyuncularını oynatmayan Göztepe karşısında 108 sayıya ulaşan (ilk yarıda 65) Darüşşafaka rahat bir galibiyet aldı. Lige veda eden Göztepe'nin Amerikalı oyuncularının iddia ettikleri gibi konratları devam etmesine rağmen sebep göstermeden kadro dışı bırakıldıkları doğru ise bu tür davranışların Göztepe kulübünün de ötesinde, Türk basketbolunun imajına yönelik olumsuz sonuçları olabileceğini düşünüyoruz. Haftalardır toparlanmasnı beklediğimiz Beşiktaş'ın Tekel'e boyun eğmesi ve bu arada yabancı pivotları Lindeman'ın iki sayıda kalması şaşırtıcı olmakla birlikte birbirlerini tamamlayan iki konuydu. Beşiktaş bu haliyle play-off'lar için fazla ümit vermiyor, Amerikalı pivottan daha fazla verim alınması gerektiğini düşünüyoruz.