Son kozlar paylaşılıyor

TBL'nin bu sene yükselen rekabet seviyesi normal sezonun son virajlarına girilirken gerilime ve çeşitli tepkilere neden oluyor. Play-off öncesi son kozlar paylaşılırken, neredeyse her yenilen takım maçtan sonra karşılaşmanın yönetim performansına ya da ligin başka yerleşik standartlarına tepki gösteriyor. Bu tepkilerin sahibi yetkililerin 'günah keçisi' arama gayretleri bir günde kahramanlar oluşturulduğu gibi, yerleşik konseptlerin bir dakikada yıkılabildiği (bkz. Hagi'nin cep telefonu olayı) yerleşik kültürümüzün artık kanıksanmaya başlanan ürünleri olarak tablodaki yerlerini alıyor. Kimse çuvaldızı kendine batırmak istemiyor, ancak hayat devam ediyor ve çeşitli bahanelerle günü savuşturmaya çalışanlar aslında geleceği toparlama fırsatını ellerinden kaçırıyor. El Amin'in suskun başlayıp sonradan açılarak Varda ile birlikte 47 sayıya ulaştığı çok çekişmeli Efes karşılaşmasının Beşiktaş cephesinde önemli bir yenilik, en dirençli oyuncularından biri olmakla birlikte genellikle kenarda oturtulan Tolga'ya görev verilmesi ve bu oyuncunun da önemli katkı yapmasıydı. Ancak rakip Efes'ti ve oyun içindeki çekişmeye rağmen maçı kazanan taraf lacivert-beyazlılar oldu. Efes'in pota altı etkinliğinin yanında yetenekli kadrosu içinde Domercant'ın bu sezon nadiren sergilediği 'dış skorer' yeteneği galibiyetin etkenleri oldu. İlk sekize kalarak iyi bir derece yakaladıkları Avrupa Ligi'nden elenen Ülker'in işi bundan sonra daha az karmaşık olacak, çünkü bütün konsantrasyonlarını lige yöneltebilecekler. Erdemirspor karşısında turuncu-yeşillilerin yıldızı Kerem Gönlüm yine parlarken, Karadeniz ekibinin durduramadığı Zukauskas pota altından, Kerem Tunçeri de dışarıdan Ülker galibiyetinin mimarları oldu. Tribünlerden atılan maddeler nedeniyle üç kez duran ve 2.5 saatin üzerinde süren olaylı karşılaşmada F.Bahçe, G.Saray'ı farklı yendi. Küçücük Ahmet Cömert Salonu'na taraftarlarını dolduran ve oluşturulacak kontrolsüz baskı ortamından galibiyete yönelik medet uman G.Saray, seyircilerin salondan çıkarılmasıyla istediğine ulaşamadığı gibi, farklı yenilince de olay çıkaran taraf olmakla kaldı. Oysa daha önce de belirttiğimiz gibi kadro olarak hiç de kötü değiller; play-out oynamamak için kalan iki maçtan birini kazanmaları gerekiyor. Davenport'un etkili oyunuyla ilk yarıyı önde kapatan Telekom karşısında 3. periyodda beraberliği yakalayan (55-55) Karşıyaka, maçın kalan süresini iyi oynayarak galibiyete uzandı. Muratcan'ın hem hücum hem de savunmadaki katkısı daha önce birçok defalar olduğu gibi yine belirgindi. Maçın hemen başında 10-0'lık bir seri yakalayan ve ilk yarıyı 41-28 önde bitirerek ümitlenen Büyük Kolej, ikinci yarıda savunmasını sertleştiren Darüşşafaka karşısında tutunamadı. Ankara ekibine play-out görünüyor olsa da, yabancılara dayanmayan mücadeleci basketbolları (play-out 2. Lig kurallarıyla, tek yabancıyla oynanıyor) onlara avantaj getirecektir. İTÜ'yü çetin geçen bir mücadele sonrasında yenmeyi başaran Tekel rahat bir nefes alırken, Bandırma ekibinin FIBA Dörtlü Finali yüzünden Tuborg ile yapacağı karşılaşma yarın oynanacak.