Tarihe geçme fırsatı

A -
A +

Geçen yıl İstanbul'da oynanan Dörtlü Final'in hem ev sahibi, hem de önemli ekiplerinden biriydi F.Bahçe Bayan Basketbol Takımı. Sahada işler istedikleri gibi gitmese de - üçüncülük maçını az farkla kaybedip 4. olmuşlardı - kulüp tarihindeki önemli başarılardan birine imza atmışlardı. Sezonun bitiminden sonra FIBA'nın Bayanlar Avrupa Ligi'nde takım sayısının arttırılması kararıyla birlikte Dörtlü Final'in tüm takımlarına bir üst kupa olan Avrupa Ligi'ne katılma daveti iletildi. Diğer üç ekip daveti kabul edip Avrupa Ligi'ne dahil olurken F.Bahçe bilinçli bir tercihle teklifi reddetti, çünkü kendilerinden yukarıda yer alan üç takımın da ayrılmasıyla önlerinin açılacağı 'FIBA Europe Cup Women'da kalıp Avrupa Kupası'nı müzelerine götürmek istiyorlardı. Büyük bölümü arkada kalan sezonun gelişimi incelendiğinde evdeki hesabın bugüne kadar çarşıya uyduğu görülüyor. Kupanın en iyi galibiyet rekoru F.Bahçe'nin; 9 galibiyetle en fazla maç kazanan takım oldukları gibi, bir tek mağlubiyetle en az maç kaybeden takım da (Ramat Hasharon ile birlikte) sarı-lacivertliler aynı zamanda. F.Bahçe tek yenilgisini Yunan Ptolemedia deplasmanında üç sayıyla alırken, tek mağlubiyetli diğer takım Hasharon'un yenilgisi ise 20 sayılıktı ve F.Bahçe'den almışlardı. Sonuç olarak F.Bahçe Bayan Basketbol Takımı bugün ve yarın Napoli'de oynanacak Dörtlü Final'i kazanıp kupayı Türkiye'ye getirmek için ciddi bir şansa sahip bulunuyor. Yarı finalde oynayacakları Hırvat ZKK takımı kolay bir rakip olmasa da, bizce gözünü kupaya dikmiş F.Bahçe'yi yolundan çevirmesi kolay değil. Hırvatlar'ı hayırlısıyla geçtikten sonra ev sahibi Napoli ve İsrail ekibi Ramat Hasharon galibiyle oynayacaklar ki, iki takım da sarı-lacivertlilerden daha iyi değil. Napoli'deki salon ortamının nasıl olacağını kestirememekle birlikte, Hasharon'un kağıt üzerinde daha ağır bastığı bu eşleşmede kim kazanırsa kazansın, ertesi günkü finalde normal şartlarda F.Bahçe'yi geçmesinin kolay olmadığını düşünüyoruz. Bugüne kadar hiçbir Türk takımı önceden bu kadar favori olduğu bir Avrupa Dörtlü Final'ine gitmemişti. Bu bağlamda F.Bahçe'nin bu konuya dikkat edip doğru bir psikolojik hazırlık yapması, rakiplerini küçümsememesi ve favori olmasının bir dezavantaja dönüşmesine izin vermemesi önem kazanıyor. Bugüne kadar Efes'in aldığı Koraç Kupası dışında Avrupa Kupası bulunmayan Türk basketbolu, gerçekten önemli bir fırsat yakalamış durumda. F.Bahçe kupayı alırsa tarih yazacak. Ancak işin tarih yazma kısmı Bayanlar Avrupa Kupası'yla sınırlı değil. F.Bahçe erkek takımı da katılacağı Dörtlü Final'de daha önce iki kere yendiği BC Kiev'i devirerek önce finale çıkıp, sonra oradan da kupayla dönme şansına sahip ki, bunu başardıkları taktirde bir sezonda iki Avrupa Kupası kazanarak daha önce hiç yapılmamışı başarabilirler. Hedef çok büyük olduğu için yakalanan fırsat son derece önemli. F.Bahçe bir sezonda iki Avrupa Kupası birden kazanırsa, uzun yıllar kırılamayacak tarihi bir rekora da imza atmış olacak. Böylesi bir başarının F.Bahçe'ye çok yakışacağını düşünüyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.