Tebrikler Efes

A -
A +

Zorlu maçlarla yüklü uzun bir sezonun sonunda şampiyonluğa ulaşmak, sezon boyunca verilen emeklerin en üst düzeydeki karşılığıdır. Ancak elde edilmesi son derece zor ve çok yıpratıcıdır. Bu yüzden çok değerlidir. Takımlar üzerindeki baskı artmış ve adeta dayanılmaz bir hal almıştır. Sinirler gerilmiştir. Üstelik yorgunluk had safhadadır. Bedenler yıpranmıştır, sezon boyunca göz ardı edilmeye çalışan çeşitli sızılar birbirine eklenerek oyuncuların birçoğunda artık hatırlanamayacak boyutlara ulaşmıştır. Rakibin dışında bütün bunlarla da mücadele etmek gerekmektedir. Bütün bu zorluklara rağmen son bir gayret gösteren oyuncuları kazanma hırsı ve ulaşılacak şampiyonluğun cazibesi yine de ayakta tutmaktadır. Türkiye'nin en iyi iki takımı final turundaki beşinci randevuya böyle bir ortamda çıktılar. Efes, kısa sürede yakaladığı üstünlüğü (14-3) Ülker'in Tutku'yu oyuna almasından sonra şaşırtıcı ölçüde çabuk ve kolay kaybetti (14-14.) Maç öncesinde birçokları rakiplerinin avantajlı olduğunu düşünürken Ülkersporlu oyuncular aynı fikirde olmadıklarını göstermeye başladılar. Oyunun kalan bölümünde müthiş bir direnç sergilediler ve son dakikaya kadar maçı kazanabilecek konumda oldular. Efes, ilk yarının kalan bölümünde kaybettiği bu avantajı yeniden yakalamak için müthiş bir enerji harcadı ancak başaramadı. Pota altındaki yıpratıcı çabalarına ve özellikle Kerem-Langton- Ömer üçlüsünün bunaltıcı presine rağmen devreyi ancak berabere bitirebildiler. Ülker cephesinde Booker, Efes cephesinde de Granger kıyasıya mücadelenin içinde öne çıkan yıldızlar oldular. Maçın sonu yaklaşırken galibiyeti ve şampiyonluğu takımına getiren sınırlı farkı sağlayan da Kerem'in arka arkaya attığı 5 sayı oldu. İki takımın nefes kesen mücadelesi firmaların spora yatırım yaparken sahiplenmeyi amaçladıkları direnç, hedefe kilitlenme, mücadele, teslim olmama gibi çağdaş değerleri bütün boyutlarıyla sergiliyordu. Ülkemizin iki güzide firması bu anlamda yatırımlarının karşılığını aldılar. Maçta ise oyuncular girdi çıktı, taktikler değiştirildi, ancak tam bir 'direnç çatışması'na dönüşen oyunda bir süre sonra bütün bunlar ikinci planda kaldı. Daha fazla direnç gösterebilen kazanacak, ancak her halikarda diğerine yazık olacaktı. Yetişmekte olan gençlere örnek gösterilecek, yıllarca anlatılacak bir mücadele sergilenmekteydi sahada. Ta ki maçın son anlarına kadar. Son dakika içinde Efes'in büyük ihtimalle kazanacağı belli olduktan sonra Ergin Ataman'ın davranışı Ülker camiasının temsil ettiği değerlere hiç yakışmadı ve açıkçası bütün bunlara gölge düşürdü. Efes Pilsen'in 11. şampiyonluğunu tebrik ediyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.