Efes için Kasun ve Shumpert gibi iki yıldız oyuncunun oynamaması dezavantajdı. Birkaç gün önce Banvit'ten iki maçlık sayı yiyen temsilcimiz, buna rağmen Euroleague açılış maçında o kadar etkili savunma yaptı ki Partizan ilk 5 dakikada sadece 2 sayı üretebildi; ne var ki ikinci 5 dakikada da Efes sadece 3 sayı bulunca durum eşitlendi. Efes için hızlı oyunun ve fastbreak sayılarının önemi en baştan ortaya çıkmıştı ama bunun için rebound almak gerekiyordu ve Sırp takımının bu istatistik kategorisinde ezici üstünlüğü vardı. Kontrollü oynayan statükocu Partizan'a karşı çıkış yolu 'dinamik' Efes idi... Cenk oyuna girdi, tam saha pres ile tempoyu yükselttiler ve arka arkaya üçlüklerle bir anda üstünlük sağlayıverdiler. Partizan ilk yarıda 24 sayıda kaldı. Partizan'ın düşük üç sayı yüzdesi (toplamda 4/20) uzun süre hamle yapmalarına imkan vermedi; Efes, son 10 dakikaya da 49-37 önde girdi. Hava toplarındaki ciddi dezavantajımıza (hücum reboundlarında 4-20) rağmen savunmanın başarısı temsilcimizi önde tuttu. Partizan'ın ilk üç periyod ortalaması 12'şer sayı idi. Son periyodda Partizan hücumunu değil ama savunmasını toparlayarak Efes'i önce durdurdu ve sonra da yakaladı. Nefes kesen son dakikaların galibi tek sayıyla da olsa Efes oldu ve sezona değerli bir galibiyetle başlamış oldular. Genç oyunculara şans verme ve yıldız yetiştirme kategorisinin galibi ise Partizan idi. Oyunun içerisinde çıtayı 1991 doğumlu Vesely'e kadar indirerek bu konuda nasıl bir vizyona ve cesarete sahip olduklarını gösterdiler.