Telekom zirveye iyice yerleşti. Mersin ekibinin bitime 8 dakika kala beraberliği yakalamasına rağmen, uzun oyuncuları Jagla, Alston ve Dudley ile 46 sayı üreten Telekom zorlanmadan galibiyete ulaştı. Yüksek tempolu oyun anlayışlarına karşın ligin en az sayı yiyen ekibi olmaları (maç başına 64 sayı) başarılarının sağlam temellere dayandığını ve süreceğini gösteriyor. Avrupa kupalarında her hafta ayrıca maç oynamak ekstra bir yük getiriyor şüphesiz, ancak oyuncuların birbirlerine alışmalarına ve kaynaşmalarına da katkı yapıyor ki, Telekom'un bu avantajı da kullandığını düşünüyoruz. Beykoz'un kısıtlı imkanları onları F.Bahçe'ye rakip olmaktan uzakta tutsa da rakiplerini bundan daha elverişli bir anda yakalamayı umut edemezlerdi. Kambala, Mirsad ve Solomon'suz oynayan Ülker F.Bahçe, buna rağmen Beykoz'u zorlanmadan yendi. Savunmada etkili olamayan Boğaz ekibinin oyunu kontrol etmeyi amaçlayan temkinli basketbolu, F.Bahçe'nin 'durumu idare eden' savunmasını dahi aşmakta zorlanmalarına neden oldu - 47 sayıda kaldılar - oysa cesur davranıp rakibin üzerine gitselerdi belki galibiyeti daha fazla kovalayabilirlerdi. Gerald Fitch sayı krallığı'ndaki yerini korudu, ama Efes Pilsen'i sıkıntılı bir döneminde yakalayan G.Saray Cafe Crown'a Fatih'in double-double'ı yeterli olmadı. Kadro kapasitelerine rağmen genelde dışarıdan top çevirerek üç sayılık atışlarla oynamayı tercih eden G.Saray, atışları soktuğu dönemlerde rakibini sıkıştırmayı başardıysa da genel anlamda etkili olamadı. Tempoyu kontrol etmeyi seven Efes Pilsen karşısında daha süratli oynayabilirlerdi. Savunması ve oyundaki genel etkinliği açısından ağır basan Efes, Kerem'in etkili oyunu ve toparlanmaya başlayan Jenkins'in de katkısıyla pek zorlanmadan sonuca gitti. Skor üretimini büyük ölçüde yabancı oyuncularından sağlayan CASA TED Kolejliler, Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi'ni yenerek başarılı çizgisini ve 4. sıradaki konumunu sürdürdü. Oyun kurucuları Berent'in oynamadığı dönemde yeni transfer Shields'den katkı sağlamayı hesaplıyan başarılı ekip kimsenin hafife alamayacağı bir çizgiye ulaşmış durumda. Kadrosunu yabancı oyuncu takviyesi yapan Tekelspor'da McKnight'in 27 sayısı Beşiktaş Cola Turka'yı yenmeye yetmedi. Önemli maçlarda az katkı yapan Ostojic'in güçlü pivotu ve ligde galibiyeti olmayan Tekel'e karşı performansı iyiydi (17 sayı 9 reb.) ancak siyah beyazlılarda galibiyetin asıl yapı taşlarını Erkan ve Cevher 15'er sayı ve 10'ar ribauntluk 'double double'ları oluşturdu. Birkaç yıl önce ümit veren genç bir basketbolcu iken, dolgun bir kontrat uğruna Yunanistan'a giden ve orada hiç oynamayarak yeteneğini körelten Emre Ekim'in etkisizliği Tekel'de de sürüyor; Beşiktaş'a karşı 32 dakikada sadece 2 sayı üretti. Skorer oyuncusu Perry'siz oynayan Banvit, kendileri için tehlikeli olabilecek karşılaşmada Oyak Renault'u geçmesini bildi. Renault birkaç maçtır eksikliğini hissettiği kazanma azmini 'sahaya sürerken', farklı sonucun ötesinde güzel bir çekişmeye sahne oldu. Banvit oyun kurucusu Can Akın'ın 15 sayısı ve iyi oyunu, sakatlığından kurtulup geçen seneki başarılı günlerine dönmekte olduğunu gösterdi. Geçen hafta Banvit'i devirerek ivme kazanan Pınar Karşıyaka, Tofaş'ı yenerken, Darüşşafaka da Alpella karşısında fırsatı kaçırmadı ve özellikle son periyodda oyundan düşen rakibini farklı yendi. 46 ribaunt ile Alpella'nın sağladığı hava hakimiyeti yeşil-siyahlılara bu alanda daha dikkatli olmaları yönünde önemli bir hatırlatma oldu.