Ülker çok formda

A -
A +

Yakaladığı yüksek form ile hem TBL'de, hem de Avrupa Ligi'nde iyi bir çizgi yakalayan Ülker Ankara'da fırtına gibi esti. Saha avantajına rağmen 47 sayıda tuttukları Kolej'i adeta sürklase ettiler. Karşısında kendisini durduracak fiziğe sahip kimseyi bulamayan Zukauskas başta olmak üzere herkes iyi oynadı. (İşler bu kadar iyi giderken tüm basketbol camiasının süre almasından yana desteklediği Fatih'in de yakaladığı şansları iyi kullanması gerekiyor.) Yıllardır "Yüzde yüz yerli, yüzde yüz milli'' doktrininin sıkı takipçisi olan Kolej, adı gibi büyük düşünmeye başlayıp uygun yabancı(lar) getirdiği taktirde - ki bunun için ulaşılmaz maddi kaynaklar da gerekmiyor - daha rekabetçi bir çizgiye yükselebilir. Efes rakip sahada oynamasına rağmen bir hafta önce F.Bahçe'ye kök söktüren sert Darüşşafaka savunmasını aşmasını bildi. Kadro üstünlüklerini kullanarak oyunu hep önde götürdüler. Yeşil-siyahlıların canla başla mücadele edip farkı kapattıkları her seferinde (17-18 ve 47-49) tekrar arayı açarak rahat bir galibiyet aldılar. Ligde henüz galibiyetle tanışamayan Telekom karşısında maçın başında rakibin "mars edercesine" üstünlük kuran F.Bahçe (32-15) bu avantajını koruyamayınca, Telekom bitime doğru maçı kazanabilecek pozisyona geldi (84-82). Sarı-lacivertlilerin kadro kalitesi ve tecrübeli teknik yönetimi sonunda bu maçın kazanılmasını sağladıysa da önlerindeki çetin karşılaşmalarda oyun içindeki istikrarsız dönemlere ve savunma zafiyetine (Şemsettin 22 sayı) çözüm bulmaları gerekiyor. Galibiyet sayıları arttıkça maçlarındaki heyecan ve taraftar desteği artacak olan F.Bahçe bu sezon Efes ile Ülker'in karşısında ciddi bir tehdit oluşturacaktır. Ligde bir çıkış yakalama peşindeki Tekel, yüksek hedefleri olan Beşiktaş'ın karşısında sonuna kadar direndi. Yeni oyuncuları Robertson takıma hissedilir bir potansiyel kazandırmış. Beşiktaş ise geçen yılki çizgisinde yürüyor, ancak El Amin ve Varda'nın iyi savunulduğu veya oyunda olmadığı dönemlerde skor sıkıntısı çekebiliyorlar. Asım Pars'ın pota altı performansına dayanarak ligde oynadığı iki maçı da kazanan Tuborg'un hesapları Erdemir'e karşı tutmadı. Asım yine çok başarılıydı (28 sayı), ancak İzmir ekibinin önde bitirdiği ilk yarıdan sonra devreye giren Yeni Zelandalı Mark Dickel'in başarılı performansı Karadeniz ekibini zafere taşıdı. Ligde henüz galibiyet alamayan Karşıyaka, Banvit karşısında bu durumun baskısını sonuna kadar hissetmesine rağmen, kendi seyircisi önünde kazanmayı çok istediği maçı kazanarak yoluna devam etti. Muratcan'ın Radoseviç'e uyguladığı sağlam savunma basketbolu gerçekten bilen izleyicilere keyifli anlar yaşattı ve İzmir ekibi için galibiyetin anahtarı oldu. Lisansı son anda maça yetiştirilen G.Saray'ın yeni transferi guard Ronald Eugene Johnson'un da - onunla 4 yabancıları oldu - takımdaki yerini almasına rağmen sarı-kırmızılılar galibiyete yine ulaşamadı. Hiç yabancısız oynayan İTÜ'de bir büyük yerli yıldız rakibin 4 yabancısına yetti. Harun Erdenay 26 sayı ile maçın yıldızı olurken, G.Saraylı Ferreria'nın 17 hava topu da sonucu değiştiremedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.