2-0 önde olmanın avantajıyla ve bir önceki maçta net bir üstünlük sağlamış olmanın getirdiği güvenle oyuna iyi bir başlangıç yapan Efes, ilk yarıda Granger'ın isabetli şutlarıyla avantaj sağladı. Toplam 6/7 isabetle ürettiği 16 sayı mükemmel bir hücum performansıydı. Ülker'in kendi sahasında kazanmak için yaptığı dirençli savunma skoru düşük tuttu. Efes bir önceki maçta akıcı hücumlarıyla sağladığı kolektif üstünlüğü bu sefer tekrarlayamadı. Buna rağmen, düşük skorlu ilk yarıda hava toplarında üstünlük sağlamaları ve belki de daha önemlisi, basketbol sahalarında az rastlanır şekilde, kaybettikleri top sayısından daha fazla top çalmış olmaları yüzünden (3/4) ilk yarıyı önde bitirdiler. İki sayıyla da olsa önde olmak önemliydi, ancak bir önceki maçın ilk yarı skoruyla kıyaslandığında nispeten sönük kalıyordu (Önceki maçın ilk yirmi dakikasında Efes 50 sayının üzerinde skor üretip 18 farklı üstünlük sağlamıştı.) Ülker yüksek bir savunma düzeyi sergilediği ilk yarıda alışık olduğu rotasyona göre daha az oyuncu değiştirdi. İlginç olan Muratcan gibi belki de en iyi savunma oyuncularını hiç kullanmamalarıydı; Rentzias gibi önemli bir oyuncuyu da ilk yarıda hiç kullanmadılar. Buna karşın Naumoski ilk yarının neredeyse tümü boyunca oyunda kaldı. Ülker'in çizgisini yükselten bir diğer konu, yaptığı iyi savunmanın yanında hücum düzeni verimliliğini gösteren istatistik kategorisinde geçen maç yaşadığı dezavantajı bu sefer kendi lehine çevirmesiydi. Bu iki değişiklik eksikliklerini iyi etüd ettiklerini gösteriyordu. Efes'in ilk yarıdaki hamlesini atlattıktan sonra ikinci yarıda daha iyi oynadılar. Granger'ın sayı yollarını daha iyi kapattılar, Serkan'ın istikrarlı performansıyla az da olsa üstünlük sağladılar. Bir dönem Prkaçin'in, bir dönem de Kerem'in oyunda tuttuğu Efes de bu arada Ender'i görmeye alıştığımız ölçüde (ikinci yarıda hiç) kullanmadı. Efesliler sezon boyunca baskı altında çok fazla maç oynamanın getirdiği tecrübeyle maçın son dakikalarında Ülker'i yakaladılar ve kazanabilecek pozisyona geldiler. Kendilerine maçı getirebilecek son atışı kullanan -ve kaçıran- da onlar oldu. İki tarafın da kazanabileceği dünkü maçtan, biraz da şansın yardımıyla galip çıkan Ülker'i Abdi İpekçi'de oynayacakları zorlu bir karşılaşma bekliyor.