TV yayın anlaşmasının bir an önce sonuçlanması bütün kulüplerimizin ortak dileği olurken, 2003-2004 TBL sezonu bu hafta sonu oynanan maçlarla başladı. TV geliri kulüp bütçelerine doğrudan destek olacağı gibi, maçların yayınlanacak olması kulüplerin reklam verme ve sponsorluk çalışmalarına da güç kazandıracak. Çevremize baktığımızda birçok çağdaş ülkede spora destek olmak devletin önemli sorumluluklarından biri olarak öne çıktığını görüyoruz; TRT'nin de aynı duyarlılığı göstereceğinden şüphe etmiyoruz. Haftanın en önemli karşılaşması G.Saray-F.Bahçe derbisiydi. Bütçe sıkıntıları yüzünden her ikisi de istedikleri takımı oluşturamamaktan yakınan iki güzide kulübümüzden maça ağırlık koyan taraf F.Bahçe, ancak son dakikaları iyi oynayarak kazanan taraf G.Saray oldu. Basketbol kalitesi açısından olmasa da, rekabet ve mücadele açısından doyurucu bir karşılaşma oldu. Belli bir seviyenin altındaki yabancı oyuncuların basketbolumuza katkı yapmadıklarını düşünüyoruz. Atatürk Salonu'nun bakımda olması yüzünden Celal Atik Spor Salonu'nda oynanan İzmir derbisi haftanın en çekişmeli maçı oldu ve adeta nefesleri kesti. Tuborg'da iyi oynayan Hakan Köseoğlu takımının son çeyreğe 12 sayı önde girmesinin mimarı olduysa da, Karşıyaka arayı kapattı ve maçı kazanabilecek konuma geldi. Yabancı oyuncularından beklediğini pek alamayan Karşıyaka'da İnanç Koç, Nedim Yücel ve Onur Aydın başarılı isimlerdi. Kağıt üzerinde ligin en derin kadrosuna sahip yıldızlar topluluğu Ülker, ilk maçında O.Renault'u rahat yendi. Maçın kaderi henüz ilk periyodun sonunda belli olmuştu. Kadroda kendine yer bulamaması yüzünden yeteneğini geliştirme fırsatı bulamayan Muratcan'ın da süre alması, Efes karşısında etkili olamayan Dujmovic'in bu sefer istatistik hanelerine bir şeyler yazdırması Ülker adına iki önemli nokta idi. O.Renault F.Bahçe'ye kaptırdığı Rasim Başak'ı arıyor. EL AMİN KISALARIN LİDERİ Efes Bursa'da gençleştirilmiş, yabancılardan arındırılmış kadrosuyla Birinci Lig'e dönüş yapan Tofaş karşısında ilk yarıda zorlansa da ikinci yarıda ağır bastı. Kaya ile Ermal'ın pota altındaki sağlam oyunu ve Prkaçin'in etkisizliği sürüyor. Tofaş'ın güçlü rakibiyle hava toplarında başa baş mücadele etmesi (hücum reboundlarında üstündüler) önemliydi, yaz başında İtalya'da uluslararası gelişim kampına davet edilen Hakan'ın ilerleyen haftalarda daha etkili olması beklenebilir. Haftanın en iyi savunma yapan takımı Darüşşafaka oldu. Bir hafta önce Giresun'da iki uzatmada yenebildikleri B.Kolej'i kendi sahalarında yakalayınca farklı yendiler. B.Kolej geçen yılki mücadele düzeyinden uzaktı. Haftanın çıkışı Beşiktaş'tan geldi. Halid El Amin'in liderliğinde iddialı Telekom'u farklı yendiler, hem de 94 sayı gibi iddialı bir skora ulaşarak. Sahadaki uzun boylu oyuncuların arasında zaman zaman gözden kaybolsa da El Amin, süratiyle ve isabetli atışlarıyla kısa boyluların da basketbol oynayabileceklerinin iyi bir örneğini sergiliyor. Siyah-beyazlılar bu yıl yetenekli oyunculara sahipler ve ilk dördü hedefliyorlar; sert fiziki mücadele konusundaki eksikliklerini giderdikleri zaman daha da iyi olacaklardır. Yuvaya dönen Harun'dan çok şey bekleyen Aras İTÜ 31 sayı, 5 assistle istediğini alsa da galibiyeti elinden kaçırdı. Son derece çekişmeli geçen maçta İTÜílüler Harun'un üçlüğüyle bitime 12 saniye kala beraberliği sağladılar ama son sözü Tekel'in yeni transferi Reese söyledi ve takımına değerli bir galibiyet getirdi.