Efes-Ülker karşılaşması beklentilere yakışan bir mücadeleye sahne olurken, yüzü gülen taraf Efes oldu ve Ülker'le aynı puana sahip olmasına rağmen rakibini yenemediği için liderliğe yerleşti. Şimdi de liderlik düğümünün çözülmesinin ikinci yarının son haftasındaki rövanşa kalıp kalamayacağı beklenmeye başladı. Birçok kişi diğer ekiplerin zirvedeki iki takımımızı yenemeyeceğini düşünüyor. Oysa ikinci yarıda bu ikiliden birini devirme hedefinin giderek belirginleşecek ve diğer takımlarımız arasında performanslarını arttıracak olanların Efes ile Ülker'i nereye kadar zorlayabileceklerini hep birlikte göreceğiz. Efes oyunun ikinci periyodu hariç biraz daha iyi gözüktüyse de sahada büyük bir çekişme vardı. Maça damgasını vuran dirençli yarı saha savunmasına karşı daha bilinçli hücum eden taraf avantaj sağladı. Blair ile pota altı avantajını kullanması beklenen Ülker'in bu alanda ağır basamaması ilginçti. Her iki takım iyi hazırlanmıştı. Efes Blair ve Booker'ı, Ülker de Kambala ve Brown'u durdurmak için özel önlemler almıştı. Stratejilerinde genelde başarılı oldular, sonucu diğer oyuncular tayin etti. Efes'te oyunun başında Granger ile tümünde Kerem'in öne çıkması ibreyi lacivert-beyazlılar'a çevirdi, çünkü Ülker cephesinde ayağını burkan Harun etkili olamazken Praskevicius da vasatın üzerine çıkamadı. Kerem'in saha yönetimi ve bireysel hücum katkısının yanında yaptığı etkili savunma ve aldığı 7 hava topu da özellikle vurgulanmaya değerdi. Sezonun flaş takımı G.Saray üç haftalık galibiyet hasretine TED Kolejliler karşısında son verdi. Koch'un iyice dış adam hüviyetine büründüğü görülürken, Muratcan takımının ve sahanın en iyisi oldu. Maç boyunca rakibi epeyce zorlamasına rağmen toplam 25 top kaybı yüzünden yenilmekten kurtulamayan - ve 10 haftadır kazanamayan - Ankara ekibinin coachu Selam Gökçe görevinden ayrıldı. Sofya'da FIBA Champion's Cup Bölgesel Dörtlü Finali'ni oynayacak Telekom karşısında ilk periyod sonunda 27-15 gibi önemli bir üstünlük kuran Büyük Kolej, maçın kalanında avantajını koruyamadı ve özellikle son dakikaları çok çekişmeli geçen karşılaşmayı kaybetti. Jurkovic ve Ellis'in sakat sakat oynamaları Telekom'un performansını etkiledi. F.Bahçe galibiyetinden gelen İTÜ pota altında ve hava toplarında etkili olamayınca Bursa'nın ligdeki tek temsilcisi olarak istikrarlı bir başarı yakalayan Oyak Renault'a direnemedi. Bursa seyircisi Barış'ın 38 sayısını zevkle izledi. Ligin başarılı ekiplerinden Tekel galibiyet serisine ara vermek zorunda kaldı. Karşıyaka karşısında oyuna iyi başlamalarına ve pivotları Sankes'in maç boyunca çok iyi oynamasına (18 sayı, 18 hava topu) rağmen sonrasını getiremediler. İzmir ekibinin yıldızı Jefferson'un şut potansiyeli artık yakından bilindiğinden herkes onu yakın savunuyor; bu oyuncunun uzak şutlar dışında da sayı üretimine yönelmesi (6/10 yakın atışla 24 sayı üretti) takımının işini kolaylaştırıyor. Ligde dikkatleri çeken yeni bir oyuncu var: Richie Frahm. Darüşşafaka'nın toparlanma hamlesinde Jones ile birlikte baş rolü oynuyor. Takım oyunu çerçevesi içerisinde gayet başarılı olabildiği gibi gerektiğinde sayı üretimini de yüklenebiliyor. Bir türlü savunmayı oturtamayan F.Bahçe onun 18 atış yaparak ürettiği 31 sayıyla başa çıkamadı. Erdal Bibo'nun 27 sayılık karşı hücum hamlesi işe yaramadı. Basketbol oyununda rakipten daha fazla sayı atmaya çalışmak iyi de, rakibi durdurmak da en az bunun kadar önem taşıyor.. Yeni coach İhsan Bayülken yönetiminde sahaya çıkan Beşiktaş, kritik anlarda yaptığı hatalarla ligin en alt sırasındaki Göztepe'ye yenilince toparlanma ümitlerini ligin ikinci yarısına bıraktı.