Zor da olsa kazandık
Litvanya karşısında yeterince dirençli savunma yapmayınca ve hücumda onların 'switch' yapan - perdelemelerde adam değişen - savunmaları karşısında hücum düzenimizi oturtamayınca Avrupa Şampiyonası'na istediğimiz başlangıcı yapamamıştık. Son dakikalarda toparlanmamıza rağmen onları yakalamamız için yeterli süre kalmamıştı. İkinci rakibimiz Bulgaristan konum itibarıyla mutlaka yenmemiz gereken bir takım olmasına rağmen, sahada canla başla mücadele ediyordu ve bir gün önce Hırvatlar'a kök söktürmüşlerdi. Kısa süre öncesinde onlarla oynadığımız hazırlık maçında farklı öne geçtikten sonra, ikinci yarıda duraklayınca arayı kapatmaları önemli bir prova olmuştu bizim için. Onları kesinlikle küçümsemeden oynamalı ve galibiyeti maç kağıdındaki isimlerin değil, sahada verilen emeğin kazandığını unutmamamız gerekiyordu. Maç başladığında sert ve istekli Bulgar savunması karşısında biz yine durgunduk. İlk periyodda 23 sayı, ikinci 20 dakikanın sonunda 47 sayı yedik. Skorda geri düştük. Sert Bulgar savunması karşısında hücum düzenimiz zorlandıkça sayı bulmak için bireysel arayışlara döndük.Yarı saha hücumundan sayı çıkartmak için zorlanırken, bizi rahatlatacak fast break sayılarını da üretemedik. İlk yarıda sadece 3 asist yapabildik. Coachumuz Tanjevic'in fiziki yükü çok sayıda oyuncuya yayan yönetimi, oyuncularmızı mümkün olduğunca yorulmaktan koruyordu, yapılacak iş mücadele etmeyi kafaya koyup çıkıp Bulgarlar'ı devirmekti. İkinci yarıda hava topu üstünlüğünü de rakibe kaptırdık ve fark açıldı. Yavaş yavaş dakikalar erirken oyun tam bir sinir harbine döndü. Bu dönemde Hidayet'i oyun kurucu oynatmamız ve perdeleme sonrasında Bulgarlar adam değiştiklerinde onu topla bire bir oynatmamız etkili oldu. Bitime az bir süre kala onları yakalayıp geçtiğimizde büyük bir avantaj yakaladık, ancak Bulgarlar oyunu yine de uzatmaya taşımayı başardılar. Uzatma dakikalarında canımızı dişimize takıp kazanmayı başardık, ancak bizim için hakikaten zor kazanılan bir maç oldu. Bundan sonrasında turnuvada hala çok şey yapabiliriz. Ama aklımıza başımıza alıp kapasitemizi sahaya yansıtmak ve herşeyden önce mücadele etmek kaydıyla.