Yılların alışkanlığı olsa gerek sabah erkenden uyanmış, terliklerini sürüye sürüye camdan hava ve yol durumuna bakmış, "Kapatamadık zamanında şuradan bir iki dönüm arsa" diye hayıflanmış, çayı ateşe koymuştur. Kahvaltı, gazeteler, ajans... Canı sıkılır bu amcaların. Kolay değil tabii. Kemikleşmiş alışkanlıkları birdenbire değiştirmek; ha deyince yetkin ve etkin konumu, kısmen atıl olanıyla trampa etmek. Yakın bir akrabamızın emekli olması hasebiyle, hanım okurlarımızın korkulu rüyası "tekaüt" dosyasını sizler için hazırladık efendim... Daha faydalı olabilmesi için husus, iki ana başlık altında tetkik edilecektir. İlkin, "taze emekliler", müteakiben "Mütekaitler". Taze emekliler Sudan çıkmış çipura gibi bir süre çırpınırlar. Çiçek yetiştirme, resim yapma, bakırcılık sanatına bir iki çekiç darbesiyle katkıda bulunma telaşına kapılırlar. Arayış sürecinde serbest bırakmak, kanaatimce fazla üzerlerine gitmemek gerekir. İlk kural; sabır... Mutfağa dalacak, yemeğin tuzuna, nohudun ıslatma süresine, pilavın demine karışacak; yetmedi balkonda ızgara yapıp, "çekirdeklerini çıkardım reçel yaptım Feriha" minvalinde yardımlara imza atacaklardır. Duuur, daha siz "Ne anlıyorsun Necati şu kahveden?" lafınızı çok arayacaksınız. Ama meraklanmayın, mutfağı kısa sürede boşlayacak, hayallerinin peşine koşacaktır. Şöyle Ayvalık'ta tek kat bir ev olsa zeytin ağaçları arasında... Çardak da olsa önünde. Kablo yok mu alet çantasında çekseydi bir kırk vatlık ampul, atsa bir divanla bir tahta masa altına... Ohh, mis gibi taze hava. Domateslerin dibine bir iki çapa, şorlata şorlata asmanın altındaki arabayı yıkama... Hem hafta sonları çocuklar da gelir ha Feriha? Sakin olun... Hem belki taze hava size de iyi gelir ha? "Dedik sana, 'gel gidelim sayfiye yerinde yaşayalım' diye, sen kalktın koptun! Şehir yerinde yetmiyor bir kuru emekli maaşı..." Tehlike çanları çalıyor! Tempo ve akardaki seviye kaybı bünyede sinir oluşturacak; ekmeğin fiyatına, elektrik faturasına, ona şuna buna tepkiler şiddetlenecek, kabaran girişimcilik ruhu başınızı nerelere vuracağınızı şaşırtacaktır. Fotoğraf şu; bacak bacak üzerinde, gözlük burun ucunda, katlanmış gazetenin destek aparatı olarak kullanıldığı bir diz üstü hesap kâğıdı... Az çok bir çevremiz var, ikramiyeden artana hanımın bilezikleri eklesek, üç beş de çocuklar katsa... "Yahu Feriha, bir emlakçı/ bakkal/çiçekçi dükkanı/ merkezi yerde bir büfe açalım diyorum. Aaa? Bayıldı bu yaa!.." Mütekaitler Ya çoktan sayfiye yerine yerleşmiş hatta ilk sene diktiği erik ağacı artık karta kaçmış, ya da bu hayallerini rafa kaldırmıştır. Daha yavaş bir hayata alışmış, dahası tempo hızlı bile gelmektedir. Bulmacaları tek gözü kapalı sağdan yukarı bile çözebilmektedir. Kimi girişimcilik serüvenini tüketici gazetesinde "devren satılık" ilanıyla noktalamış, kimi ise kariyerini eli belinde, "dağıtmadan taşı şu kömürleri" üslubuyla apartman yöneticisi olarak sürdürmekte ve site yönetimini ele geçirmeyi hedeflemektedir. Sırtlarında hanımın ördüğü orlon süveterle konaklama süresi uzuuun süren esnaf ziyaretlerinin kâşifleri bu amcalara ve eşlerine Allah kolaylık, huzur ve sağlık versin diyor; ellerinden öpüyorum... Ninem diyor ki: Ağzı yımbırdayanın sırtı gümbürder. Profesör Mualla: Bir meslek hayatın korsesidir. Halime Gürbüz ----------------- Cildinize bahar gelsin İster açık havada olalım ister kapalı mekanlarda, cildimiz bir kez hassaslaşmışsa tepki göstermeye başlar. Çeşitli gaz atıklarının oluşturduğu hava kirliliği dışarıda bizi tehdit ederken, çoğu iş yerinde kullanılan klimalar da alerjik reaksiyonları artırır. Sigara dumanı ve hayatımızın kaçınılmaz bir parçası haline gelen stresi de hafife almamak gerekiyor. Cilt nem dengesini kaybediyor ve kırışıklıklara zemin hazırlanıyor. Kuruluktan şikayetçiyseniz, haftada bir kez 'peeling' yapmak ve düzenli olarak uygun nemlendiriciler kullanmak, problemleri büyük ölçüde çözer. Yağlı cilde sahip olanlar üç günde bir peeling yapıp yağ dengesini koruyan kremlere başvurabilir. Her iki durumda da önemli olan; cildi tahriş etmeyecek, antialerjik ürünler kullanmaktır. Engellenebilirler! Özellikle açık ten rengine sahip olanlar kızarıklıklar konusunda çok hassas. En çok yanak, alın, burun ve elmacık kemiklerinde görülen lekemsi renk değişiklikleri baharda polenlerin uçuşması ile artıyor. Ağır vakalar ya da daha önce bu tür problemleri olanların uzman bir doktora başvurması doğru olur. Daha hafif kızarıklık durumlarında tedbir almak için cildinizi aşırı sıcak ve soğuktan mümkün olduğunca koruyun. Uzmanlar hamam, sauna, buhar banyosu veya buz küpleri ile yapılan kürlerden uzak durulmasını tavsiye ediyor. Kafeinli ve çok sıcak içecekler de ağırlaştırıcı faktörler arasında. A, E vitaminleri, kolajen tarzı maddeler içeren bakım ürünlerinden de kaçınmaya çalışın. Bu ürünler kan dolaşımını hızlandırdığından, cildin tepkisini ağırlaştırırlar. Ürünlere dikkat Sürekli kullandığınız nemlendirici veya bakım kremi birdenbire ters tepki veriyorsa endişelenmeyin. Öncelikle ürünü kullanmayı bırakın. Bir güzellik uzmanı veya doktora danışabilirsiniz. Bunun dışında kullanmakta olduğunuz nemlendirici veya kremin dermatolojik olarak test edilip edilmediğini ve hangi maddeleri içerdiğini kontrol edin. Aşırı hassas ciltlere uygun ürünler kullanmaya çalışın. Tabii ki tüm bu önerilerin dışında doktorunuzun tavsiye ettiği tedavi ve ilaçları aksatmamaya çalışın. Leke ve sivilceler canınızı sıkmasın Tıbben kesin nedeni bilinmeyen ve özellikle bahar ve yaz aylarında ortaya çıkan kahverengi lekelerin kesin bir tedavisi yoktur. Ancak önceden tedbir alınabiliyor. Her şeyden önce baharın ilk günlerinden itibaren yüksek koruma faktörlü güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin. Renk açıcı kremler ve leke gidericilerle problemli bölgelerin koyulaşmasını önleyebilirsiniz. Bu arada kış aylarında da güneş kremini kullanmaya devam etmekte yarar var. Ergenlik çağını bir yetişkin olarak tekrar yaşamak çok sıkıcı. Ne yazık ki bazen hormonlarımız rayından çıktığından veya yediklerimiz ağır geldiğinden pürüzsüz yüzümüz sivilcelerle dolabiliyor. Tedavinin başlayabilmesi için teşhisin doğru yapılması gerekiyor. Bundan dolayı bir uzmana başvurmak en hızlı çözüm yoludur. Ayrıca kullandığınız toniğin antiseptik içermesine dikkat edin. Lavanta, adaçayı, biberiye, A, E ve F vitamini içeren nemlendiriciler de yağ üretimini azaltır. Yağsız makyaj malzemelerini tercih edin.