Eski gazeteler

Başhekim akıl hastanesinin bahçesinde dolaşırken bir ara hararetli konuşmalar yapan bir hastanın etrafını sarmış büyük bir kalabalık görmüş. Yanlarına gitmiş, deliler bir halka oluşturmuş ortada dönüp konuşan birini dinliyorlar. Adam iştahla anlatıyormuş;

-Papandreu seçimleri kaybetti, hastaneye kaldırıldı, yoğun bakıma alındı... Bulgar zulmü devam ediyor ve zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı yüz bine ulaştı... Cumhurbaşkanlığı kupasını Beşiktaş kazandı...

Durumdan hoşlanan Başhekim sormuş;

-Ne yapıyor bunlar? Biri cevaplamış:

-Efendim, demiş ortadaki deli kendini gazete zannediyor, günlük haberleri okuyor.

Başhekim tebessüm ederek yürümeye devam etmiş, az ileride ne görsün! Sekiz on tane kadar deliyi birbirlerine iple sıkıca bağlamış, bir ağacın dibine atmışlar.

Başhekim merakla sormuş yine;

-Bunlarda neyin nesi? Kim bağladı bunları? Oradakilerden biri cevaplamış

-Okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim!..

7 Haziran tecrübesinden sonra toparlanan AK Partinin bu defa seçimden yeniden tek başına iktidar olarak çıkması güçlü bir ihtimaldir.

1 Kasım seçimleri öncesi AK Partiyi içeriden yara açarak zayıflatmak isteyen muhalefet koalisyonunun son kozu AK Parti küskünleri üzerinden dışarıda yeni bir siyasi yapı kurup, çatlak oluşturmak. AK Partiyi sandıkta zayıflatıp koalisyona zorlamak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hareket alanını da daraltmak. Bir taşla iki kuş. Bu maksatla piyasadan AK Parti küskünlerini toplama seferberliğine girdiler. 13 yıl kesintisiz iktidar olmuş bir partide farklı beklentilerle umduğunu bulamayıp savrulan "küskünler" siyasi hayatımızda sıkça rastlanan bir durumdur. Bunların yen içindeki kırık kolu sarma yerine, ekranlarda alt yazı olmaktan başka boşluk doldurmayan açıklamaları üzerinden siyaset mühendisliği yapmak günü geçmiş gazetelerden gündem takip etmeye benziyor.

Siyasi hayatımız bunun hayal kırklığı ile sonuçlanmış örnekleri ile doludur.

1965-1970 yılları arasında TBMM başkanlığı yapan dönemin güçlü Adalet Partisi milletvekili Ferruh Bozbeyli, AP içinde Süleyman Demirel'e karşıt grupta yer almış, "Koca Reis" diye muhalifler tarafından şişirilen Sadettin Bilgiç'in başını çektiği "41"ler denen grupla Adalet Partisinden ayrılmıştı. Sonra Demokratik Partiyi grup genel başkanı oldu.

Sonra yaprak dökümü başladı. Önce 1973 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oldu seçilemedi, genel seçimlerde 45 sandalye kazandılar ama milliyetçi cephe hükümetinin kuruluş hazırlıklarında küskünlerden de küskünler çıktı ve parçalandılar. Sadettin Bilgiç arkadaşlarının çoğunu da arkasından sürükleyerek Adalet Partisine geri döndü. Yalnızlaşan DP, 1977 seçimlerinde yüzde 1,85 oyla dip yaptı ve Bozbeyli Aralık 1978'de DP genel başkanlığından istifa edip aktif siyasetten çekildi.

Siyasetin gerçeği bu ve AK Partiden parça koparmak için bu kadar gayret zaten boşuna. Milletten kabul gördüğü sürece her siyasi hareket, denizin içindeki teressübatı dışarı atması gibi günü geçmişleri ambalajlıyor...