Gündem neyse hayatımız odur!..

Sesli Dinle
A -
A +
Son hafta “en çok tartışılan konu nedir?” sıralamasında “sokak köpekleri” tartışmasız olarak ilk sırada yerini alır. 
 
Yeni tehdit “Sokak köpeklerinin şerrinden nasıl kurtulacağız?” tartışmaları asabiyeti giderek yükselen toplumda “cepheleşme seviyesine” tırmandı. Köpek nesli yeryüzüne yeni inmiş hepsini de bizim memlekette toplamışlar gibi insan-köpek ilişkileri sorgulanıyor!
 
Tartışmalar siyasi iktidarı hırpalamak için malzeme seviyesine kadar indi. Sabitesini kaybetmiş, mukayese yeteneği ve gelecek üzerine fikri olmayan ve çözüm üretemeyenler sokaklardaki sahipsiz köpekleri malzeme yapmaya başladı.
 
Popülizmin cazibesine kapılan bu yapı, çoluk çocuğu sokak köpeklerinin saldırısından kurtaracak bir “kurtarıcı” bekleme seviyesine kadar düşürdü.
 
Psikolog Abraham Maslow “İhtiyaçların sıralaması” başlığıyla 1943 yılında bir çalışma yayınlamıştı.
 
İnsanlar, öndeki ihtiyaçları tam olarak karşılamadan bir sonraki ihtiyaç kategorisine geçemez. Bu sıralamada “Güvende olmak” sosyal ihtiyaçlar, değer verilme, saygınlık ihtiyacı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacından önde yer alıyor.
 
Toplumun ihtiyaçlarına çözüm ürettiğini ya da üreteceğini söyleyenler bu sıralamaya itibar ederlerse toplumda saygı ve kabul görür. Ne var ki sorun çözmede “havalecilik” temelden tavana kadar yaygın. İllaki mesele yukarıya havale edilecek.
 
Nihayetinde, sokak köpekleri ile ilgili tedbir çalışmaları, Endonezya ziyareti sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a soruldu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan çözümü, “Bu işi boş bırakmamalıyız, sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığına gerekli talimatları verdim. Bakanlarım çalışıyor. Bu konuda öncelikli olarak belediyeler, barınaklar inşa ederek sahipsiz, başıboş sokak hayvanlarını toplamalı" olarak özetledi.
 
Sonunda hangi adrese bakacağımızı anladık. Sokakta başıboş gezen hayvanların toplanmasından ve bakımından “yerel yönetimler” sorumlu.
 
Benzer uygulamaları yapan ülkelere baktığımızda, Hollanda'da başıboş köpekler için "topla, kısırlaştır, aşıla..." uygulamasıyla sahipsiz köpekler belediye barınaklarında toplanıyor.
 
Sahiplendikleri köpekleri sokağa bırakanlar yüklü para cezalarıyla karşı karşıya kalıyor. Saldırgan köpek cinslerinin ağızlıksız dolaştırılması zaten yasak.
 
Fransa'da da aynı tedbirler uygulanıyor. Sokakta başıboş gezen hayvanların toplanmasından ve bakımından da belediyeler sorumlu. Sokakta başıboş gezen hayvanlar, vatandaşlar veya belediye ekiplerince toplanarak, geçici bakım merkezlerine bırakılıyor. Belli sürede sahibi bulunamayan veya alınmayan hayvanlar "terk edilmiş" ilan edilip barınaklara gönderiliyor veya veteriner tarafından gerek duyulursa uyutuluyor.
 
Almanya’da, sokak köpeklerini görmek hemen hemen mümkün değil ve sahipleri tarafından sokağa bırakması yasak "tehlikeli tür ve dövüş köpeği" olarak belirlenenlerin dışarıda gezdirilmesi durumunda ağızlık takılması mecburi.
 
ABD’de de uygulama farklı değil, ülkelerin hemen hepsinin ortak çözümü “sahipsiz hayvanların barınaklara” alınmasıdır. Şehirlerde sahipsiz hayvanların artışıyla ilgili çalıştay düzenleyerek bir yol haritası belirleneceğini açıklayan Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, yerel yönetimlere ormanlık alanlardan yer verilerek barınak sorununun çözüleceğini ve İstanbul’da pilot uygulama başlatılacağını anlattı.
 
2022 yılında başıboş sokak köpeklerinin saldırıları sonucu 26 vatandaş hayatını kaybetti. Bir tehdit zincirinin baklaları gibi sokakta şiddet, trafikte maganda, uyuşturucu salgını, siber dolandırıcılar ve mafya çatışmalarına eklenen bu tehdidin önü alınmazsa “Toplumsal asabiyetin” nerede duracağını kimse tahmin edemez…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.