Masanın yol arkadaşları seçmeni huylandırdı!..

Sesli Dinle
A -
A +
28 Mayıs akşamı birçok siyasi parti ve aktörün tedavülden kalkacağı tarih olacaktır. Önceki gün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın “Türkiye'ye ve gençliğe verebilecek hiçbir şeyi kalmayan montaj ürünü bu zatın miladı dolmuş” dediği Kılıçdaroğlu’nu kendi ortakları da taşıyamıyor. Masaya aldığı her yeni ortak için eskiler karşı çıkıyor.   Kılıçdaroğlu’nun ilk günden seçim politikasının merkezine koyduğu “HDPKK” örtülü veya açık temasını askıya alır gibi makas değiştirip millî ve manevi değerleri savunması inandırıcı gelmedi ve seçmende karşılık bulmadı ama ortakları huylandırdı.   Ümit Özdağ ile yaptığı anlaşmaya HDP’li Erol Katırcıoğlu, “Kusura bakmayın ama böyle bir ittifakın adayına oy vermemiz mümkün değil” diye tepki gösterdi.   Kılıçdaroğlu’nu tartışılır hâle getiren sadece ortaklarının doku uyuşmazlığı değil. Yakınında duranlarda Kılıçdaroğlu’nun kazanması değil kaybetmesi durumuna göre pozisyon alıyorlar. Hengâme, 28 Mayıs akşamı umutsuzluğa düşen CHP’de olacak.   14 Mayıs akşamı erken saatlerde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, seçim sonuçlarına ilişkin açıklamalarında "İkinci tur ihtimali yüksek, Kılıçdaroğlu önde bitirecek" ifadelerini kullanmıştı. Onları böyle iştahlandıran Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağına olan inançları mıydı?   Dışarıdaki müttefikler ise durdukları yeri daha erken değiştirdi. Seçim sürecinin başladığı günden bu yana algı operasyonları ile millet ittifakına destek veren Batı medyası14 Mayıs seçimleri sonrası “Türkiye’nin dostluğuna olan ihtiyacını” vurgulayan yazılar yayınlıyorlar.   Gerekçeleri basit; Bir gün sonraki finalde Kılıçdaroğlu’na neredeyse hiç şans tanımıyorlar. Umutsuz vaka görerek “Kılıçdaroğlu yine de yarışa girecek. Ancak AKP’nin parlamento galibiyetiyle oluşan ivme, Erdoğan iktidarının büyük ihtimalle üçüncü bir 10 yıla gireceğini gösteriyor” değerlendirmesini yapıyorlar.   İkinci turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklayan Sinan Oğan, AK Parti’nin parlamento galibiyetini oluşturan ivmeyi “Millet İttifakı 20 yıldır iktidar olan Cumhur İttifakı karşısında yeterli başarıyı gösterememiş, geleceğe dair tarafımızı ikna edememiş ve istikrar faktörünü ıskalaması…” sonucu olarak tanımladı.   Hareket alanı daralan 6’lı Masanın seçimin sonucunda tartışmalarla dağılacağını söylemek için ileri görüşlü olmak gerekmez. Kılıçdaroğlu, küresel müttefiklerine, FETÖ’ye ve PKK’ya umut vererek iktidarı ele geçireceğini zannediyordu. Ancak siyasette başarıda seçmen tabanı ile güçlü ve yeterli birliktelik gerektirir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında “toplumsal değerler ve beklentilerle” yüzleşmeyen, gerçek bir siyaset zemini yerine sanal bir dünyada hayalî bir iktidar yürüyüşü ancak hayal kırıklığı ile biter. İlk günden beri ülkeyi daha ileri taşıyacak projeler yerine, yolda düzülen göç arabası gibi her el kaldıranı bagajına almanın sonucu ile yüzleşecek.   Masanın yol arkadaşları seçmeni huylandırdı. Günler öncesinden başlayan “Kandil’in adayı Kılıçdaroğlu, demiştik. Şimdi rahatlıkla Pensilvanya’nın adayı da Kılıçdaroğlu diyebiliriz. Eğer Kılıçdaroğlu’nun bu iddialara bir itirazı varsa çıksın, FETÖ ve PKK terör örgütüdür, onların adayı olmayı asla kabul etmiyorum desin…” ikazları hep karşılıksız bırakıldı. Kamuoyunun ne düşündüğü umurlarında bile değil. Bu kadar pervasızlığın faturası kime kesildi? Masanın bu politikası “yerli ve millî duyguları” yukarı taşıdı. Seçimlerden sonra muhtemelen Millet İttifakı’nda yer alan partilerden birçoğunun genel başkanı birçoğunun da durdukları yer hoşlarına gitmese de değişecek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.