Noksan olan ne? Teknik bilgi mi, sorumluluk mu?

Sesli Dinle
A -
A +

14 Ekim 2022 günü Bartın'ın Amasra ilçesinde bir maden ocağındaki grizu patlamasında Türkiye’deki en ölümcül madencilik kazalarından biri yaşandı. Maden ocağında kalan 110 işçiden 41’i hayatını kaybetti. Kazada hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

 

Facia ile ilgili olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TBMM’de yaptığı açıklamada, “Amasra’ya kurulan sensörlerde metan oranı yüzde 1,5 değerine ulaştığında sarı ışık yanmakta ve sesli uyarı vermektedir. Metan oranı yüzde 2'yi bulduğunda kırmızı alarm devreye girer ve acil durum prosedürü işletilerek çalışanlar tahliye edilir. Patlama anından önce son kayıtlarda metan gazı oranı saat 18.05'te yüzde 1,5 seviyesine ulaşmış ve elektrik kesilmiştir. Saat 18.09'da ise son metan oranı yüzde 1,69 olarak ölçüldüğünü göstermektedir. 18.09'dan sonra kayıt alınamadı” bilgisini paylaştı.

 

Bu açıklamadan anlaşılan nedir, bu değerler gelecek tehlikeyi haber vermiyor mu? Nasıl okunmalı? Patlama öncesi bu oranın 1,5 seviyesini aşması ve yanan “sarı ışık ve kesilen elektrikler” madencilik dilinde ne anlama geliyor? Bu uzmanlara ait bir sorumluluktur, değerlendirmeyi onlar yapmalıdır.

 

Bizim bildiğimiz, kömür madenlerinin kâbusu olan bu yanıcı gazın havada bulunma oranı sınırların üzerine çıkarsa maden ocağının acilen boşaltılması gerekir.

 

Kazalar, teknolojik ve insan kaynaklı sebeplere dayanır. Her kaza sonrası olduğu gibi bu defa da hamaset (insanları etkilemek veya heyecanlandırmak) içinde kaldık. Bir taraf “İhmal ve kusur varsa gereği yapılacak” derken karşı taraf “ihmalkârlar bulunmalı” diyor. Teknik bilgi ve teknolojik donanımı sorgulaması gerekenlerden çok fazla ses gelmiyor.

 

Can kayıplarının yüksek olduğu her iş kazasından sonra âdet üzere, önce kazanın sorumlusu olan “ihmalkârları” aramak ardından emsal kazalarda ülkeler arasında kaçıncı sırada olduğumuzu tartışmak mutat alışkanlığımızdır.

 

Ancak, bizden daha kötü durumda olanları bilmek ne kazaları azalttı ne de acıyı hafifletti.

 

İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2021 yılı raporuna göre bir yıl içinde en az 2170 işçi, çalışırken hayatını kaybetti. Ölümlerin (yüzde 29'unu Covid-19 oluştururken) trafik-servis kazası, ezilme-göçük ve yüksekten düşme de başlıca nedenler arasında yer aldı.

 

İSİG, işverenlerin ek maliyet getireceği düşüncesi ile işin yoğun ve ağır olduğu, çalışma süresinin uzun tutulduğu iş yerlerinde âdeta kazaya davetiye çıkarıldığını vurguluyor.

 

Burada bir başka arıza; kazalardan sonraki hengâmenin kayıp sayısına göre ortaya çıkmasıdır. Kayıp az olduğunda üçüncü sayfa haberleri arasında kayboluyor. Peki; günlük çatıdan, bacadan düşenleri, çöken binaların enkazında kalanları, yollarda trafik kazalarındaki kayıpları bir toplayalım bakalım:

 

Geçtiğimiz ağustos ayı içinde Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu'nda bir tır daha önce kaza yapan bir araca müdahale eden ekiplere ve İhlas Haber Ajansı'nın canlı yayın aracına ve kaza yerinden yaklaşık 200 metre geride devrilen yolcu otobüsüne çarpmış, kazada aralarında 3 itfaiye, 3 sağlık personeli ile İHA çalışanı gazetecilerin bulunduğu 16 kişi ölmüş 21 kişi yaralanmıştı…

 

Bu kazaları toplayıp sonuca bir bakalım. Ülkemizde 2021 yılında meydana gelen ölümlü-yaralanmalı toplam 1 milyon 186 bin 353 adet trafik kazasında 5 bin 362 kişi hayatını kaybederken 274 bin 615 kişi yaralandı (TÜİK, Karayolu Trafik Kaza İstatistikleri, 2021)

 

Bu rakamlar sarı değil kırmızı ışık veriyor. Dünkü tedbirlerle bugünkü sonuçlar değişmiyor daha farklı tedbirler alınması gerekiyor.

 

Ben, grizu patlaması öncesi metan oranının yüzde 1,5 değerini aştığında, sarı ışık yanarak sesli uyarı vermesine ve elektriklerin kesilmesine takıldım. Bu değerlerin anında okunup bir müdahale yapılması gerekiyor mu, yoksa arşivlere mi kaldırılıyor?

 

Bunlar kimi, neye karşı uyarıyordu?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.