Toparlanın, gitmiyoruz!..

Sesli Dinle
A -
A +
Kahramanmaraş merkezli 11 ilde büyük yıkıma neden olan 7,7 ve 7,6’lık depremlerin bilançosu giderek ağırlaşıyor. 13,5 milyon insanın etkilendiği bölgede bir yandan barınma ve yiyecek ihtiyaçları karşılanırken diğer yandan da bölgeden ayrılmak isteyenlerin tahliyeleri gerçekleşiyor. Afet bölgesinden giden depremzede sayısı 2 milyona yaklaştı.
 
Devlet; bütün imkânlarıyla seferber olurken Türkiye’nin dört bir yanından deprem bölgesine akın eden gönüllüler de yaraları sarmak için tüm güçleriyle sahada mücadele veriyor...
 
Bu deprem fırtınası geçtiğinde kiminin mertliği kiminin de namertliği konuşulacak. Her afetin kahramanı da haini de kendi içinde saklıdır ama ortalık ağarıncaya kadar… Bir ülke coğrafyası hacmindeki afet bölgesinde sığınak ve barınaklarda mücadele veren afetzedelerin yeniden normal hayata dönmesi için ihtiyacımız olan şey “gerçeği kabullenme, sabır, zaman, azim, tecrübe ve imkândır.” Hayatta hiçbir şey imkânsız değil ama hak ettiği emek ve zaman verilmelidir.
 
Bu devasa felakete “meydan okumanın” özeti, İsmet Özel’in diliyle “Toparlanın gitmiyoruz!..” demektir.
 
Toparlanmanın iki boyutu var, ilki, kentsel dönüşümü mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirmek suretiyle mekânı korumak, ikincisi ise bölgede nüfus erozyonunu engellemek.
 
Afet bölgesinde sıklıkla depremzedeler ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaşanan büyük felaketin, kentsel dönüşümün ülkemiz açısından ne kadar vazgeçilmez olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayarak; “Artık her kim zehirli diliyle insanlarımızı tahrik ederek bu işleri engellemeye kalkarsa doğrudan milletimizi ve ülkemizi sırtından hançerlemiş olacaktır. Bu ülkenin yeni acılara tahammülü yoktur. Biz de ideolojik veya keyfî sebeplerle kimsenin milletimize yeni bedeller ödetmesine müsaade etmeyeceğiz” diyor.
 
Bölgedeki nüfus erozyonuna karşı durma gücü ise afetzedelerin geri dönmek umuduyla terk ettiği şehrin yıkık duvarlarına düştüğü yazılarda saklı. Duvar yazılarında “Geri geleceğiz Hatay” diyor afetzede. İnşallah bu afetin yaraları sarıldığında, geriye acı dolu hikâyeler ile duvar yazıları kalacak.
 
Bakan Murat Kurum, Hatay’da Amanos Dağı eteklerinde zemini sağlam ve güvenli alanlarda yerleşim sürecini başlatacaklarını belirterek “Şehrin, tarihî, kültürel, doğal güzelliklerini demografik yapısını koruyan bir anlayışla hazırlıklarına başladıklarını” açıklıyordu.
 
İnsanlar, hikâyelerinin yaşandığı yerlere aittir. Farklı zaman ve mekânlarda konuşsalar da sözleri muhatabını buluyor. Hatay Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Necmettin Zaroğlu “Hepimizin hikâyesi burada yazıldı. Kültürümüz, neslimiz, ticaretimiz ve inancımızla burada varlığımızı sürdürecek, yeni ve çok daha güçlü bir hikâye yazarak tarihe geçeceğiz. Yıkıldığımız yerden ayağa kalkacağız. Buraları boşaltırsak çok büyük bir bedel öderiz” derken,
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, afet bölgesinin bir başka köşesinde; "Birilerinin devletin ve hükûmetin de yıkıntılar altında kalmasını ellerini ovuşturarak beklediğini biliyoruz. Acilen yapılması gereken tüm işler yoluna girince bunlar da hemen eski kimliklerine büründüler” ifadelerini kullanıyordu.
 
Depremzedelerin hikâyelerini yaşadıkları mekânlarına geri dönüşüm sürecinin başlaması için “Kalıcı konutların, iş yerlerinin, eğitim ve sağlık kurumlarının yeniden inşa edildiğini görmek” ikna edici olacaktır. Bununla beraber, bölgenin nüfusunun korunabilmesi, geri dönüşlerle tahkim edilebilmesi için fiziki altyapının onarılması ve yeni yapılarla desteklenmesinin yanı sıra sosyo-psikolojik ve manevi destekler sağlanmalıdır.
 
Deprem bölgesinde Türk halkının dayanışmasına hayran kaldığını belirten Japon gazeteci Hiromi Yasui’nin "Dayanışma çok güzel, insanlar birbiriyle çok iyi iş birliği yapıyor. Bir Japon doktor arkadaşım, 2000 Türk doktorun yardım etmek için gönüllü olduğunu söyledi. Biz buna pek sahip değiliz. Türk insanının bu noktasını takip etmeliyiz" dediği gibi, bu süreçte, afetin yıktığını yeniden inşa ederken en güçlü destek, “Toparlanın, gitmiyoruz!” diyen insanlarımızın felaketi sahiplenerek, mağdurları kucaklamasıdır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.