Viva Turco

A -
A +
Bu satırları yazarken A Millî Futbol Takımımız, 2020 Avrupa Şampiyonası (EURO 2020) A Grubunda İsviçre ile 3. ve son maçını oynamamıştı. Sonucu henüz bilmiyorum. Geride kalan maçların bana hatırlattığı 1969 yılından sarkan bir hatıramı paylaşayım…
Özel bir maçta Polonya’ya farklı kaybetmenin öfkesiyle hararetli bir tartışma yapıyorduk. Yan masada oturan orta yaşlı bir beyefendi müsaade isteyerek tartışmaya ortak oldu. İşte söyledikleri: 
“Eğer niçin arkada kaldığınıza üzülüyorsanız tartışma konusu olarak bu maç son sıralarda kalır. Sizler öncelikle ülkenizdeki eğitim kurumlarının, sağlık kurumlarının, ulaşımın hangi seviyede olduğunu tartışmalısınız. Bunlar iyileştiğinde diğerleri de düzelir. Hepsi çalışmayla ilgili ama sizin dikkatiniz önce önemli işlerde olmalı…”
Yaşlı misafirimiz bize iki armağan bıraktı. İlki; “Başarı çalışmayla gelir.” İkincisi ise; “Öncelik önemli işlerindir, diğerleri sonraya kalır…”
 
Konu sporla başladığı için “başarı ve çalışma” üzerine hikâyesini anlatacağım 1950’li yıllarda Guinness Rekorlar kitabında kornerden en çok gol atan futbolcu olarak geçen Türk futbolcusundan bahsedelim.
Guinness´e göre 32 köşe golüne imza atmıştır. O yıllarda istatistiki bilgiler düzenli tutulmadığından bu rakamın 39 veya 35 olduğu da söylenir.
Bir Türk futbolcu bu başarıyı nasıl yakalamıştır?
Futbol hayatını o yılların, Sabrili, Şerefli, Baba Hakkılı Beşiktaş´ında sürdüren uzun boylu oldukça kilolu her köşe atışı tehlike olan bu futbolunun kapısı bir sabah sürpriz bir ziyaretçi tarafından çalındı. Gelen bir menajerdi. Teklif 8.000 dolar peşin Roma’da bir daire, primler hariç 2.500 lira aylıktı.
 
1950 yılında gerçekleşecek olan bu transferi daha önce Beşiktaş´ı çalıştırmış olan Giuseppa Meazza’nın tavsiyesi ile ünlü İtalyan kulübü Lazio yapıyordu. Fakat daha sezon başlamadan teknik direktör Mario Sperone ile yaşadığı anlaşmazlık onu başka bir İtalyan kulübü Palermo’ya kiralanmasına yol açacaktı. Sperone aşırı kilosu ile dikkat çeken Şükrü için "Bu adam bu kilo ile hücum oyuncusu olarak başarılı olamaz, ‘santrhaf’ olarak oynasın" diye ısrar etmesine karşı çıkmıştı.
 
Kiralık gittiği Palermo’nun Lazio ile yapacağı maç öncesi takımın hocası Viani’ye "Sinyor beni santrfor oynatın, sizi mahcup etmeyeceğim" dedi. Gerçekten de maçta biri kornerden iki gol atarak takımının 2-1 galip gelmesini sağladı ve Sperone’den acısını çıkardı. Maçın bitimi ile birlikte seyirci sahaya indi ve Yaşa Türk "Viva Turko" diye onu omuzlarına aldı.
Kornerlerin ustası, “Göbekli Şükrü” lakaplı futbol hayatı kadar sosyal hayatında da başarılı ve sevilen bir insan olan Şükrü Gülesin’i Guinness rekorlar kitabına taşıyacak kadar başarılı kılan en önemli etken nedir?
Cevap basit: İşini önemsemek, işini sevmek ve antrenmanları ciddiye almaktır…
 
İşte önemli nokta, yaptığımız işe olan tutku ve hevesimizin yanı sıra işin inceliklerini öğrenmek ve becerilerimizi artırmak gerekir...
Şükrü Gülesin bu başarıyı bir gecede yakalamış değildir. Bunun için de büyük bir sabır ve inat göstermek gerekir.
Şükrü Gülesin her antrenman bitip arkadaşları gittikten sonra sahada kalır ve ortalama 100 köşe atışı yapardı…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.